İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 170 - b) İmzaya itiraz
Kural olarak borçlunun itiraz hakkı kendisine ödeme emrinin tebliği ile doğarsa da, borçlunun, kendisine ödeme emrinin tebliğini beklemeden -alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini taşıması halinde- icra mahkemesine yapacağı itirazın (ve şikayetin) icra mahkemesince «süreden ret» edilmeden inceleneceği—
Duruşmaya gelen alacaklı vekilinin «davayı takip edeceğini» bildirmesi halinde mahkemece masrafı alacaklı tarafça karşılanmak suretiyle, borçlu asile İİK. 68a/V’deki uyarıyı taşıyan ihtarlı davetiye tebliğ edilmesi gerekeceği- Duruşmaya gelen alacaklı vekilinin davanın reddini» istemesinin, davayı takip ettiği anlamına geleceği-
İcra mahkemesince -borçlunun, «tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça»- doğrudan doğruya tebligatın usulsüzlüğünün dikkate alınamayacağı—
Senet borçlusu hakkında «sahte senet düzenlemek» suçundan dolayı kamu davasının açıldığının bildirilmesi halinde, icra mahkemesince ceza dosyasının getirtilerek HUMK. 317’deki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin -senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, varsa tanıkların dinlenmesi aşamasına gelinip gelinmediğinin ve borçlunun kişisel hakları bakımından ceza davasına katılıp katılmadığının- araştırılarak takibin bu davanın sonucuna kadar ertelenmesi konusunda karar verilmesi gerekeceği- Not: 1086 s. HUMK.'a göre geçerli olan bu açıklamalar, 6100 s. yeni HMK.'da geçerli değildir. "Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" şeklindeki HMK. mad. 209/1'e göre, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için önceki kanunda yer alan şartlar aranmayacak, sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, «takip konusu senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığının kesin olarak saptanamaması» halinde -«senetteki imzanın borçluya ait olduğunu» ispat külfeti alacaklıya ait olduğundan- icra mahkemesince «imza itirazının kabulü» doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği—
Takip konusu borcun -örneğin; haciz sırasında- borçlu tarafından kabul edilmiş olması halinde, «borçlunun imza ihtarının -bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın- reddine» karar verilmesi gerekeceği—
Hazırlık aşamasında «takip konusu senedi tehdit sonucunda imzaladığını» belirtmiş olan borçlunun daha sonra icra takibi aşamasıda imza inkarında bulunulamayacağı, tehdit iddiası icra mahkemesinde tartışılamayacağından, mahkemece «imzaya yönelik itirazın reddine» karar verilmesi gerekeceği—
«İmza itirazı»nda bulunduktan sonra, borçlunun duruşmaya gelmemesi halinde, «dosyanın işlemden kaldırılması» için, alacaklının da duruşmaya katılmaması veya duruşmaya katılıp açıkça «davayı takip etmeyeceğini» bildirmiş olması gerektiği—
İmza itirazında bulunmuş olan borçluya, icra dairesinin yetki çevresi içinde bulunuyorsa «ihtarlı davetiye» gönderilmesi, aksi halde «istinabe suretiyle –talimat yazılarak isticvabına» karar verilmesi gerekeceği—