İtirazın, icra mahkemesince «süre aşımı nedeniyle» reddine karar verilmesi halinde, borçlu aleyhine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
İmza incelenmesi sonucunda bilirkişilerden alınan iki rapor arasında çelişki bulunması halinde, üçüncü kez başka bir bilirkşiye (bilirkişi kuruluna) inceleme yaptırılması gerekeceği—
İİK. 170/III’de «imza incelemesinin İİK’nun 68a/IV. maddesine göre yapılacağı»nın öngörüldüğü, bu durumda -bu maddede atıf yapılan - HUMK’nun 309/IV. (şimdi; HMK. 211/b) maddesine göre, imza incelemesinin bilirkişi vasıtasıyla yapılmasına karar verilmesi halinde, borçlunun ibraz ettiği imza örneklerinden, yoksa borçluya duruşmada yazdırılacak yazı ve imzalar ile yapılacak mukayese ve incelemelerden, imzanın borçluya ait olup olmadığının araştırılması gerekeceği (ve bu aşamada, alacaklıya imza örneklerini getirmesi için kesin süre verilemeyeceği)—
İmza incelemesinin, grafoloji uzmanlarına (grafologlara) yaptırılması gerekeceği—
Hem «ödeme emrinin tebliğ şeklinin usulsüz olduğunu» ve hem de «imza itirazı»nda bulunan borçlunun, önce usulsüz tebliğe ilişkin iddiasının (şikayetinin) daha sonra da -tebligatın usulsüz yapıldığının ve usulsüz tebliği öğrenme tarihine göre icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olduğunun anlaşılması halinde- «imza itirazı»nın incelenmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararının uygulanması sırasında, borçlunun ihtiyati haciz tutanağında borcu kabul etmiş olmasının, asıl takibe geçtikten sonra, kendisine ödeme emri tebliği üzerine, takip konusu senedi gördükten sonra, «imza inkarı»nda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği-
Senet borçlusu hakkında «sahte senet düzenlemek» suçundan dolayı kamu davasının açıldığının bildirilmesi halinde, icra mahkemesince ceza dosyasının getirtilerek HUMK. 317’deki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin -senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, varsa tanıkların dinlenmesi aşamasına gelinip gelinmediğinin ve borçlunun kişisel hakları bakımından ceza davasına katılıp katılmadığının- araştırılarak takibin bu davanın sonucuna kadar ertelenmesi konusunda karar verilmesi gerekeceği- Not: 1086 s. HUMK.'a göre geçerli olan bu açıklamalar, 6100 s. yeni HMK.'da geçerli değildir. "Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" şeklindeki HMK. mad. 209/1'e göre, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için önceki kanunda yer alan şartlar aranmayacak, sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.
İİK. 170/III, c: 1 uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, icra mahkemesince «imza itirazının reddi»ne karar verilmişse, bu kararla birlikte -İİK. 170/II’ye göre «icra takibinin muvakkaten durdurulmasına» karar verilmiş dahi olsa - alacaklı lehine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği (İİK. 170/III, c: 1 ve c: 4)—
Kural olarak borçlunun itiraz hakkı kendisine ödeme emrinin tebliği ile doğarsa da, borçlunun, kendisine ödeme emrinin tebliğini beklemeden -alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini taşıması halinde- icra mahkemesine yapacağı itirazın (ve şikayetin) icra mahkemesince «süreden ret» edilmeden inceleneceği—
İcra mahkemesince «imza itirazının kabulü ya da reddi»ne karar verilmesi halinde, haklı çıkan taraf yararına vekili için, «nisbi» değil «maktu» vekalet ücretine hükmedilmeyeceği—