Takip dosyasına konu bono bakımından menfi tespit davası bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği- Sahte senet tanzim etmek suçundan dolayı açılan ceza davalarının bekletici mesele yapılacağı-
Davalının, kağıda attığı imzanın üst tarafının aleyhine doldurulup, borçlandırıldığı yönündeki savunması, uyuşmazlığın itimadi muameleden doğması ve açığa imza atılmak suretiyle tanzim olunan senedin anlaşmalara aykırı biçimde doldurulduğu usulen ve yasal delillerle kanıtlanmaması sebepleriyle dikkate alınmayacağı- Yazılı delil karşısında tanık dinlenilmesine ilişkin istem karşı tarafın acık muvafakati olmaksızın kabul edilemeyeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Yöneticilerin ve temsile yetkili şahısların zarar doğuran eyleminden dolayı, yöneticiler ve kooperatifin müteselsilen sorumlu olduğu; sorumluluklarının saptanması için doğrudan yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilmesinin mümkün olup, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğunu gerektiren eylemin varlığının tespiti gerektiği- Davalı eski yöneticilerin ceza davasına konu eylem ve işlemlerinin kısmen veya tamamen farklı olduğunun tespiti ya da kısmen veya tamamen aynı olup delil yetersizliğine dayalı beraat kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde; mahkemece, taşınmazın devrinin davalıya davacının bilgisi dahilinde yapıldığı hususunda dosyada somut herhangi bir delil bulunmadığı, bu savunmaya yönelik olarak davalı tarafça gösterilen tanıkların tamamının dinlenmediği, cebri satış ile dava arasındaki sürenin davacının satış işlemine icazet verdiğini gösterdiğinin kabulü için yeterli bir süre olmadığı gözardı edilerek, eksik incelemeye ve soyut kanaate ve varsayıma dayalı olarak yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kooperatif yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemi- Hukuk hakimi gerek ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ve gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleri ile bağlı olduğu-
Davalıların zimmet suçlaması ile ağır ceza mahkemesinde yargılandıkları, yapılan yargılama sonucunda suçu işlemedikleri sabit olduğundan beraat ettikleri ve ceza mahkemesinin bu tespitinin hukuk hakimini bağlayacağı-
Ceza mahkemesinin, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı- Kayıt kabul davasında, müflis bankanın eski yöneticileri hakkında açılan kamu davasının hukuki sonuçlarının BK. mad. 53 çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesindeki bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının olanaklı bulunmamasına göre, mahkemece, derdest ceza davalarının sonuçlarının beklenilmesi, bundan sonra maddi olguların nasıl gerçekleştiğinin saptanması, tarafların talepleri de gözetilerek uyuşmazlığın “Medeni Hukuk” kurallarına göre çözümlenmesi gerekeceği-
Mahkemece açılan kamu davasının eldeki davayı etkileyeceği gerekçesi ile ceza mahkemesi kararı bekletici mesele yapılmışsa da, daha sonra bu ara karardan vazgeçilmediği halde yargılamaya devamla karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Davalıların zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum olduğu ceza davasına ilişkin mahkeme kararının gerekçesinde davaya konu edilen bonodan söz edilerek karara dayanak yapıldığı anlaşıldığından ceza mahkemesince maddi olguyu tespit açısından verilecek kararın hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek ilgili ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, mahkemece 818 sayılı BK'nın 53. ( 6098 sayılı TBK'nın 74. ) maddesi hükmü gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi uyarınca ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-