Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemi-
Araç mülkiyetinin tespiti istemi-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle,ölenlerin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemi-
“B.K'nun 53. (TBK'nun 74.) maddesine göre beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Davalı hakkında silahla yağma suretiyle senet imzalattığı iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece anılan ceza dosyası celbedilerek yağma suretiyle senet imzalatılması iddiasının bu davaya etkisi ve sonucunun beklenip beklenmemesi gerektiğinin irdelenmesi gerekeceği-
Ceza yargılaması sonunda tesis edilecek hüküm ile "davalının bedelsiz senedi kullandığı" iddiasına yönelik bir maddi vakıa tespiti yer aldığı takdirde, bu maddi olgunun tespiti hukuk hâkimini bağlayacağından, mahkemece ceza davasının sonucunun beklenilmesi, bundan sonra maddi olguların nasıl gerçekleştiğinin saptanması, tarafların talepleri de gözetilerek uyuşmazlığın “Medeni Hukuk” kurallarına göre çözümlenmesi gerekeceği-
Zor durumda kaldığı sırada davalı Mıstık'tan borç para aldığını ve teminat olarak maliki olduğu 9 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, borcunu ödemek için davalıya başvurduğunda davalının parayı kabul etmediğini ve taşınmazın tapuda devrine yanaşmadığını, sonradan öğrendiğine göre davalının tefecilik yaptığını ve Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesince cezalandırıldığını, yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline-
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hâkimini bağlamayacağı- Davalı avukatın ihmalinin bulunup bulunmadığı tartışılan idare mahkemesinde açılan davalardan birinde idare mahkemesi "idari işlemin tebliğ tarihi, merkez disiplin kuruluna itiraz tarihinin dilekçede belirtilmediği ve itiraz başvurusunun dilekçeye eklenmediği" gerekçesiyle "eksiklikler tamamlanarak yeniden dava açılmak üzere" reddedilmiş olup tanık ifadesinde, "davalının davacıdan belgelerin önceden verilmesini talep ettiği ancak belgelerin ısrarla istenmesine rağmen verilmediğini, davacının, belgelerin çocuğu tarafından yırtılarak sobaya atıldığını söylediğini" beyan ettiğinden, davacı tarafından, istenen belgelerin davalı avukata verildiği ispat edilememiş olduğu- Diğer idare davanın davanın reddedilmesine de davalı avukata atfedilecek kusur tespit edilememiş  olup her iki dosya yönünden davalı avukatın özen borcuna aykırı hareket ederek davacının zararına sebebiyet verdiği ya da davalı avukatın ihmalinin bulunduğu ispatlanamamış olduğu-
Ceza mahkemesindeki bir maddi olgunun varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı bulunmadığından bankanın kusursuz sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemine ilişkin davada aynı konuda derdest olan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekeceği-