Bilirkişiler tarafından tespit edilen kira bedelinin net mi brüt mü olduğu ayrıca indirimin neye dayanılarak yapıldığı anlaşılamamakta olup mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti ile taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinin tespiti ile davalının eski kiracı olduğu da gözetilerek belirlenen brüt kira bedeli üzerinden hak ve nesafet indirimi yapılması gerektiği-
Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaların, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olduğu-Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu-Kira sözleşmesinde "süresinde yatırılmayan kira paralarının aylık %3 gecikme tazminatı ile tahsil edileceği ve ikinci yılın kirası 1.11.2009 tarihinden itibaren aylık net olarak %10 oranında artış yapılacağı" kararlaştırılmış olup, kiracı davalının tacir olmadığı anlaşıldığından, gerekirse bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle davacının talebinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinde "1. yılın bitiminden sonraki kira artışında senelik TEFE+ÜFE/2 oranı baz alınacaktır” düzenlemesine yer verildiği bilinerek, bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı; mahkemece 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK.nun 344. maddesi hükmü de gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere sözleşme hükmü doğrultusunda aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Kira parasının miktarına ilişkin olarak taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edilip kira parasının dava yoluyla tespiti istenildiğinden, kiracı olan taraf artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ve bundan daha fazlasını ödese bile dava reddedilmeyip kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin uyuşmazlıkta taraflar arasında 01.03.2013 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmede aylık kira bedelinin 400,00 TL olduğu ve yıllık kira artışının TEFE-TÜFE ortalaması oranında yapılacağının kararlaştırıldığı,bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı, bu durumda mahkemece 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK.nun 344. maddesi hükmü de gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere sözleşme hükmü doğrultusunda aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, kira bedeline itiraz nazara alınmaksızın takipte belirtilen miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin uyuşmazlıkta takibe konu kira tutarının ispatı kiralayana ait olduğu- Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemeyeceği, sözleşmenin arkasına eklenen aylık kira bedelinin 6.000,00 TL olduğuna dair ibare davalı tarafından değil, kiracının eşi olduğu anlaşılan dava dışı F. Ö. tarafından imzalanmış olduğundan davacının ibraz ettiği kira sözleşmesinde artış şartı belli ve muayyen olduğundan, mahkemece TBK.'nun 344. maddesindeki sınırlama da gözetilerek sözleşmedeki artış şartı uygulanmak suretiyle talep edilen aylara ait kira bedelinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Yerel mahkemece, "alışveriş merkezinde kuruluş aşamasındaki şartların değiştiği, sözleşme kuruluş aşamasında vaat edilen üst gelir grubuna yönelik alışveriş merkezi, moda merkezi yapıldığına ilişkin durumlarda değişiklik mevcut olduğu, davacı kiracı yönünden edimde dengesizlik yapıldığı, alışveriş merkezinin açılışındaki değerini kaybettiği, kiracının alışveriş merkezi müşteri portföyü alım değerlerinin düştüğü, taşınmaz yerin kullanım değerinin olumsuz anlamda değiştiği, değerin düştüğü" gerekçesiyle kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmişse de; kira sözleşmesinde, davalı kiraya verenin, alışveriş merkezinde yer alacak markalara yönelik bir taahhüdünün bulunmadığı, alışveriş merkezinin durumunda değişiklikler olabileceğinin tacir olan davacı yönünden öngörülebilir bir durum olduğu, ayrıca tarafların daha sonra (2009 yılında) kira bedelini yeniden belirledikleri hususları birlikte değerlendirildiğinde, kira sözleşmesinde işlem temelinin çöktüğünden (TBK. mad. 138) bahsedilemeyeceği ve bu nedenle mahkemece uyarlamaya ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- Alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispatın asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispat olduğu- Kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı-
TBK'nun 344. maddesi, tacirler için erteli olduğundan, hak ve nesafete göre kira parasının tespitinin isabetli olduğu-
8. HD. 18.01.2017 T. E: 410, K: 398-