Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “... ecrimisil alacağının hesaplanması için gerekli olan dava konusu taşınmazın boş arsa olarak kiraya verilip verilmeyeceğine ilişkin belgelere, eğer kiraya verilmesi mümkün ise kıyaslama yapılabilmesi için yöredeki emsal kira sözleşmelerine rastlanılmadığı; bu nedenle haksız işgal tazminatı hesabı için dosyada yer alan önceki bilirkişi raporlarının göz önünde bulundurulmadığı; söz konusu bilirkişi raporlarında belirtilen hususlar ve taşınmazın değerine etki eden unsurlar dikkate alındığında davaya konu 90720 ada 9 parsel taşınmaz için takdir edilen ve mahkemece de kabul gören 2010 yılı aylık 3,21 TL kira bedeline itibar edildiği” denilerek 2010 yılı için belirleme yapılmış olup bilirkişice salt önceki döneme ilişkin dava dosyasında alınan bilirkişi raporu gözetilerek belirleme yapılmamış olup bu bilirkişi raporundaki belirtilen hususlarla birlikte taşınmaza etki eden unsurlar da gözetilmiş olup bu rapora itibar edilerek ve davacının verdiği 25.03.2016 tarihli talep artırım dilekçesi de göz önüne alınarak yerel Mahkemece verilen davanın kabulü yönündeki kararın onanması gerektiği-
Alacaklının kira tespit davası açmak üzere borçluya gönderdiği ihtarnamedeki “ödenmekte olan” tabirinin aylık kira bedelinin "1.250TL" olduğunun kabul edildiği anlamına gelmeyeceği- Söz konusu ihtarnamenin, aylık kiraya itirazın ispatı için İİK. 269/c'de yazılı olan belgeler niteliğinde olmadığı- İhtarnamede takip talebinde istenen kira farklarına ilişkin kira döneminden sonraki kira dönemi için aylık kiranın "10.000TL+kira stopajı" olarak ödenmesi, aksi takdirde kira bedelinin artırılması için dava açılacağının ihtar edilmesinden, aylık kira bedelinin 1250TL olduğu anlamının da çıkarılamayacağı- Borçlunun örnek 13 ödeme emrine karşı 7 gün içinde icra dairesine kira akdi dışında aylık kiranın 1.250TL olduğu ve bu miktarda ödeme yaptığı için borcu olmadığı itirazında bulunduğu, 30 günlük ödeme süresi içinde icra dairesine bir ödeme yapmadığı ve İİK. 269/c 'deki belgelerle itirazını ispatlayamadığı anlaşıldığından, kira sözleşmesindeki artırım oranına uygun kira borcunu ödemeyen borçlu temerrüde düştüğünden mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesi gerektiği- "Borçlu tarafından İİK’nın 269/c maddesinde düzenlenen kira borcunun sair bir sebeple istenemeyeceği hükmüne göre, noter ihtarnamesi ile aylık kira bedelinin 1.250TL olduğu ispatlandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı- Kiracının, sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmadığı, kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumlu olduğu- Uyuşmazlığın sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinden, gerekirse taşınmazda keşif yapılarak dava konusu kiralanan bakımından davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı yakın tarihlerde yapılan tespitler ve elde edilen bulgular, sözleşmede belirtilen demirbaş eşya beyanı, delil olarak sunulan tutanak içeriği ve tanık ifadeleri her birlikte değerlendirilerek, davacının kiralananda var olduğunu bildirdiği eşyalar ile demirbaş eşya listesinin karşılaştırılması, elektrik tesisatına ilişkin hasar yönünden gerekirse binanın inşaat projesinin getirtilerek elektrik tesisatına ilişkin inceleme de yapılarak, tereddüte mahal vermeyecek şekilde hor kullanımdan kaynaklı hasar ve zarar miktarının belirlenmesi, belirlenen hor kullanıma ilişkin hasar miktarları yönünden meydana gelen selin etkisi olup olmadığı üzerinde de durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamayacağı ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamayacağı-
Kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamayacağı ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamayacağı-
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde artış şartı bulunmuyorsa ve süresinde tebliğ edildiği ispat edilmiş ihtarname veya açılmış dava da yoksa eskiden başlamış dönem için kira parasının tespitine karar verilemeyeceği- Davacının sözleşmenin yenilendiği tarihten en geç 30 gün önce dava açması veyahut kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerektiği- Yargılama sırasında yeni dönemin başlaması halinde mahkemece bir sonraki dönem için kira bedelinin tespitini isteyip istemediği hususunun davacıya sorularak, istenmesi halinde bir sonraki dönem için kira parasının tespitine karar verilebileceği-
Mahkemece, aylık kira bedelinin ve kira artış farkının 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar uzayan dönemler için sözleşmenin 6. maddesindeki artış şartı uyarınca, bu tarihten sonra uzayan dönemler ise Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesindeki sınırlama da gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek ve sözleşme hükmü gözetilip 2014 ve 2015 yıllarındaki aylık kira bedeli ve buna göre kira alacağı belirlenerek, ödemeler de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin hususi şartlar 5. maddesinde, kiracının kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE oranında artırmayı kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği, bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı, mahkemece, aylık kira bedelinin ve kira artış farkının 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önceki uzamalarda sözleşmenin 5.maddesindeki artış şartı uyarınca, bu tarihten sonra ise Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesindeki sınırlama da gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere ve sözleşme hükmü doğrultusunda belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
2007'de başlamış olan 3 yıl süreli kira sözleşmesinde, kira bedellerinin “%10’dan az olmamak üzere TEFE+TÜFE/2 oranında” artırılacağı düzenlenmiş olup, bu artış şartının TBK.'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önceki kira bedelleri için uygulanacağı- Takip dayanağı kira sözleşmesinde kiralananın işyeri olarak mı, yoksa konut olarak mı kiralandığı hususunun çelişkili olması nedeniyle, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK'nin 344. maddesi hükmünün tarafları bağlayıp bağlamayacağı ve 15.08.2012 tarihinden sonraki aylık kira miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, icra mahkemesince yalnızca 15.08.2012 tarihinden sonraki kira farkı alacakları yönünden davanın reddine karar verilmesi ve bu tarihe kadarki kira alacağı yönünden ise sözleşmedeki artış şartına göre kira miktarının tespiti ile eksik kalan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Aylık kira parasının tespitine ilişkin davalarda en az masraf yapılması ilkesine dayanılarak, hükmedilen aylık brüt kira bedeli ile ödenen aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden harç alınması gerektiği-