Mahkemece, geçit güzergahının bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) olacak şekilde, uzman bilirkişilerden hüküm kurmaya ve infaza uygun, denetime elverişli ölçekli kroki ve rapor alınarak sonucuna göre uyuşmazlığı sona erdirecek, infazı mümkün bir karar tesis edilmesi gerekirken, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeden 4 metre genişliğinde yol belirleyen krokili rapora atıf yapılarak yazılı şekilde infaza elverişsiz karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece, genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi gereğince uzman bilirkişilerden rapor alınarak geçit irtifakının gerçek değerinin karar tarihine yakın bir tarihte belirlenip depo ettirilmesi gerekeceği-
Lehine geçit hakkı talep edilen ..... parsel sayılı taşınmaz davacılardan ....., ...... parsel sayılı taşınmaz ise davacılardan ........ adına tapuda kayıtlı olup davacılar arasında "ihtiyari dava arkadaşlığı" bulunduğundan, geçit hakkına ilişkin hükmün her bir parsel yönünden ayrıca, açıkça ve yüklü taşınmazlar gösterilmek suretiyle kurulması gerekirken, hüküm fıkrasının "1" No'lu bendinde, "..... ve ...... parselde kayıtlı taşınmazlar lehine" yazılmak suretiyle hükmün infazında karışıklığa yol açabilecek ifadelerle geçit hakkı kurulmasının doğru olmadığı- Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekeceği- Davacı 175 parselin yola ulaşabilmesi için davacı-davalı 176 parsel üzerinden de geçit hakkı tanınması gerektiğinden, mahkemece 175 parsel sayılı taşınmaz lehine ayrı bir geçit hakkı hükmü tesis edilerek, 176 parsel sayılı taşınmazdan geçirilecek geçit hakkı nedeniyle 176 parsel sayılı taşınmaz maliki lehine belirlenecek geçit bedelinin de depo ettirilmesi gerekeceği-
Mahkemece geçit irtifakı tesis edilen yer paftasında “yol” olarak görünen kısma çıkmaktaysa da, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere 3/A alternatifin bağlandığı yolun zeminde aktif dere yatağı olduğu ve bu haliyle geçit hakkı tesisine elverişli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, öncelikle çevredeki genel yolları gösterir şekilde geniş ölçekli pafta örneği getirtilerek, Dairemizin ilkeleri doğrultusunda genel yola kesintisiz şekilde ulaşımı sağlayacak tüm alternatifler belirlenerek en uygun alternatif üzerinden geçit tesisine karar verilmesi gerekirken, eylemli halde yol olarak kullanılamayacak yerden geçit irtifakı tesis edilmesinin doğru olmadığı- Geçit irtifakı tesis edilen güzergahta yapı olup olmadığının açıklığa kavuşturulmaması, yapı var ise bedelinin hükme esas alınmaması ve paftada yol olarak görünen ancak eylemli dere olan yerin hangi yöntemler kullanılmak suretiyle yola elverişli hale geleceğinin belirtilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında geçidin genişliği konusunda çelişki bulunduğu, hükmün gerekçesinde geçit eninin 4 metre olarak belirtilmiş olmasına rağmen, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda geçit eninin 7 metre olduğunun, bedel için esas alınan ek inşaat raporunda ise geçit eninin 4 metre olduğunun görüldüğü, mahkemece, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek, bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekeceği, belirtilen bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesinin kararda dayanakları ile birlikte gösterilmesi ve infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekeceği-
Geçit hakkı kurulması davalarında amacın, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanması olduğu, bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazların kesintisiz olarak genel yola bağlanması gerekeceği, buna uygulamada “Kesintisizlik İlkesi” denildiği-
Trafik güvenliğinin sağlanması açısından karayoluna bu şekilde çıkışın Karayolları Mevzuatı gereğince uygun olup olmadığı Karayolları Genel Müdürlüğünden sorulmalı gerekli izinler alınmak ve karayoluna çıkış şartları belirlenmek suretiyle bir karar vermek gerekeceği- ........... Kadastro Müdürlüğünün ................. tarihli yazısı ile dava konusu ...... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma nedeniyle .......... ve ....... parsellere ayrılmış olduğu bildirildiği halde, güncel tapu kayıtları getirilerek taraf teşkili hususunun denetlenmemiş olmasının doğru görülmediği-
Karayolları Genel Müdürlüğünden davacının ......... ada ..... ve ........ parsel sayılı taşınmazlarından doğrudan Edirne – İstanbul otoyoluna çıkışının mümkün olup olmadığının sorulması gerekeceği, mümkün olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi, mümkün olmadığının anlaşılması halindeyse de, dava konusu taşınmazların geçit hakkı ihtiyacının bulunduğu kabul edilerek geçit alternatiflerinin belirlenmesi ve bu bakımdan Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi hükmü doğrultusunda, mahkemece kurulan geçit yeri paftasına işaretlenerek Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilmesi, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığının veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceğinin ve bunun için ne yapılması gerektiğinin sorulması; karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise diğer alternatifler üzerinde durulması, bu da mümkün değilse davanın reddedilmesi gerekeceği-
Mahkemece geçit bedelinin hüküm tarihine yakın bir tarihte bilirkişiye hesaplattırılıp davacıya depo ettirilerek karar verilmesi gerekeceği- Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu'nun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmemiş olması, ayrıca davanın niteliği gereği harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve dolayısıyla davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yargılama giderlerinin ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadğı-
Öncelikle bilirkişiler tarafından tüm ihtimaller değerlendirilerek uygun güzergahın belirlenmesi, kesintisizlik ilkesi gözetilerek kanal üzerinde geçit kurulmasına karar verilmesi durumunda ise, geçit irtifakı tesisi için gerekli teknik koşulların araştırılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dosyadaki tapu kaydına göre aleyhine geçit kurulan 584, 585, 587 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin davada taraf olarak yer almadıkları anlaşıldığından, adı geçen tapu kayıt maliklerine davanın yöneltilmesi, dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili tamamladıktan sonra, davaya karşı savunmaları alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği- Geçit bedelinin hükümden önce davacıya depo ettirilmesi ve depo edilen bu bedelin aleyhine geçit tesis edilen taşınmazın maliklerine, karar kesinleştiğinde talep olmaksızın ödenmesine karar verilmesi gerekeceği- Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi gerekirken tapuya tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı-