Zinaya dayalı boşanma davasında davalının bir başka kadınla devamlı olarak birlikte yaşaması halinde olayın tek eylem gibi değerlendirilerek davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi yerine, altı aylık hak düşürücü sürenin son eylem tarihinden itibaren başlayacağının gözetilmesi gerektiği-
Kadının, bir başka erkekle yalnızca telefonda konuşması ve konuşma içeriğinden evlilik sırasında bir başka erkekle cinsel birleşmenin gerçekleştiğinin anlaşılamaması halinde bu davranışın "güven sarsıcı davranış" olarak kabul edilmesi ve zinaya dayalı açılan boşanma davasının reddi gerektiği-
Taraflar arasındaki zina sebebiyle boşanma davasında kısa karada zina gerekçeli kararda evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanılmasının kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğu ve bozma sebebi olduğu-
Boşanma davası evlilik birliliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açıldığında, usulünce yapılmış bir ıslah bulunmadığı sürece zina hukuksal sebebine dayalı boşanmaya karar verilemeyeceği-
Zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında, bu konuda yapılmış bir ıslah da bulunmadan  evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava dilekçesinde, TMK. mad. 166 uyarınca boşanma talep edildikten sonra, ıslah ile öncelikle zina (TMK m.161) ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebi ile boşanmaya karar verilmesi talep edildiğinden, mahkemece, zinaya dayalı talebinin delil durumu gözetildiğinde yeterli görülmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği belirtilmişse, de onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin hiçbir gerekçe oluşturulmamış olduğundan, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava dilekçesinde TMK. mad. 166/1 gereğince boşanma talep edildikten sonra, ıslah dilekçesi ile öncelikle zina sebebi ile boşanma, bu sebep kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmaya karar verilmesinin talep edilmesi halinde, mahkemece, davacının talebi aşılarak TMK. mad. 166/1 ve 161 maddeleri gereğince boşanmaya karar verilmesi yerine, davacının terditli talebi dikkate alınarak öncelikle özel boşanma sebebinin değerlendirilmesi gerektiği-
Evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası, zina (TMK. mad. 161), onur kırıcı davranış (TMK. mad. 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK. mad. 163) hukuki sebeplerine göre boşanma kararı verilmesi talebiyle ıslah edişmiş olup eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamayacağından, davacıya maktu ıslah harcını ikmal etmesi için süre verilmesi gerekirken, maktu harç eksikliğinin tamamlattırılması yönünde işlem yapılmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Boşanma istemine ilişkin davada, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin 'açıkça gösterilmesi' zorunluluğunun olduğu-
Boşanma istemine ilişkin açılan davada, hem tarafların birbirlerini affettiği, aftan sonra da boşanmayı gerektirir bir olayın varlığının kanıtlanmadığı, hoşgörülen ve affedilen olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemeyeceği gerekçesi ile zina ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davalarının reddine karar verildiği, hem de tarafların davranışları ile eşit kusurlu olduğu, iki taraf yönünden de evliliğin devamının beklenemeyeceği gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmaya karar verildiği açıklanarak 'çelişki' yaratılmış olduğundan, gerekçe bölümünde yaratılan bu çelişki sebebiyle hükmün bozulması gerektiği-