Vasiyet alacaklısı tarafından vasiyetnamenin tenfizi ve aynen yerine getirilmesi talep edilmekle; bu talep dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil niteliğinde olduğunun, mahkemece bu talep kabul edildiğinde, tescil işleminin tereddütsüz yapılabilmesi için taşınmazların ada-parsel numaralarının açık bir şekilde yazılması gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetine konu dava konusu taşınmazın tamamının değeri, keşfen 11.750 TL olarak belirlendiğine göre, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olacağı-
Sulh Hakiminin görevinin vasiyetnameyi açarak, ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek, yahut resmi yönetimi emretmekten ibaret olduğu, hakimin tarafların tavsifi ile bağlı olmayıp resen Türk kanunları uyarınca karar vereceği, Sulh Hakimi'nden vasiyetin yerine getirilmesini istemenin bir ayni hakkın geçirilmesi isteği niteliğinde olmadığı- Vasiyetnameyi açmakla görevli sulh hukuk hakiminin, " vasiyetnamenin konusuz kalmasının tespitine" biçiminde, eda emri taşıyan, karar veremeyeceği-
Mirasbırakanın ölüm gününde eşinin sağ olması ve ana kolundan büyükbaba ve büyükanasının da kendisinden önce ölmüş olmaları nedeniyle mirasbırakanın teyzesinin kızı olan davalı şahsın mirasçı olamayacağı, mirasın tümünün sağ eşe kalacağı, sağ olan eşin de daha sonradan dul olarak ölmesi nedeniyle mirasın tümünün oğlu olan davacıya intikal edeceği–
Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesi talepli davalarda görevli mahkemenin taşınmazın tamamının değerine göre belirleneceği-
Yasal mirasçılar, miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle yükümlü ise de, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanmasının davacı tarafından, bu kanıtlanamadığında denkleştirme talebinin reddi gerekeceği-
Mirasçıların sorumluluğu bakımından borcun kaynağı önemli olmayıp, bu sorumluluk mirasın kesin olarak kazanılması ile başlayıp, borcun esası ile sınırlı olmayıp, işlemiş ve işleyecek faizleri de kapsayacağından, miras bırakanın S.G.K. dan yersiz olarak aldığı aylıklar nedeni ile doğan borç için, ölümden sonra mirasçılardan talepte bulunulmasına yasaca bir engel olmayacağı-
Sebepsiz zenginleşen kötü niyetli ise iade borcunun zenginleşmenin tamamını kapsayacağı-