Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi hükmü gereğince; konusu para veya para ile değerlendirilmesi mümkün bulunan bir şey olan davanın dava şartlarından birinin bulunmaması (noksan olması) nedeniyle usulden reddine ilişkin kararda, vekalet ücretinin nispi tarifeye göre takdir edileceği; ancak, bu nispi vekalet ücretinin miktarının, maktu vekalet ücretini geçmemesi gerekeceği-
Maktu harca tabi davaların reddine ve kabulüne dair kararlar ile nispi harca tabi davaların reddine dair kararların temyiz edilmesi halinde temyiz tarihindeki 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca kararı temyiz eden taraftan maktu temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gerekeceği; nispi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde ise, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının dörtte biri temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gerekeceği-
Kısa kararda sadece "önceki kararda direnilmesine ve davanın kabulüne" şeklinde kısa karar oluşturulmakla yetinilmişse de bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu, taraflara yüklenen hak ve yükümlülüklerin açıkça duruşma tutanağına geçirilmesi gerekeceği-
Davacı vekili, temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkün olduğu ve davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, direnme kararının Hukuk Genel Kurulu’nca temyizen incelenmemesi gerekeceği-
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer verilmeyen bir hususun, tavzih kararı ile hüküm fıkrasına ilave edilemeyeceği-
Mahkeme huzurunda yapılabileceği gibi, mahkeme dışında da yapılabilen bir usulü işlem olan feragatin mahkeme dışında yapılması ve feragat dilekçesinin mahkemeye ibraz edilmesi halinde feragat dilekçesinin altına, imzanın davacıya veya feragate yetkili vekiline ait olduğunun şerh verilmesi gerekeceği-
Davacı asilin temyiz aşamasında ölmesi ve davalı vekilinin karar düzeltme talebinden sonra, yerel mahkemece veraset ilamı çıkartması için süre verilmesi üzerine davalı vekilinin davacı asilin ölmesi nedeniyle davanın niteliği gereği davanın devamında hukuki yarar bulunmadığı yönündeki talebini içeren dilekçede karar düzeltme isteğinden açıkça feragat edilmediğinden dosyanın karar düzeltme isteği yönünden tartışılması gerektiği ancak direnme kararının taraflara, karar düzeltme dilekçesinin ise karşı tarafa tebliğ edilmesi gerektiğinden, davacının mirasçılarını tespite uygun nüfus kayıtlarının temini ile mirasçılara tebligat çıkarılması, masrafların avanstan karşılanması yetmediği takdirde davalıdan temini gerekirken, direnme kararı ve davalıya ait karar düzeltme dilekçesi davacı mirasçılarına tebliğ edilmeden, dosyanın karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi yerinde olmadığı-
Taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtilerek; açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekeceği- Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin hatalı olduğu-