Davalı arsa sahiplerinin davacı yüklenici aleyhine geç teslimden kaynaklı tazminat davası açtıkları ve yargılamanın devam ettiği ve derdest olan bu davanın sonucu eldeki davayı etkileyeceği anlaşıldığından, sözleşmenin geç ifasından kaynaklı tazminat talebinin kabul edilmesi halinde henüz ifanın tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilemeyeceğinden ve davacının da arsa sahiplerinin edimini talep etmesi şimdilik mümkün olmayacağından, arsa sahipleri tarafından açılan davanın sonuçlanmasının beklenmesi, bu davanın kabulle sonuçlanması halinde eldeki davanın erken dava olduğundan bahisle reddine karar verilmesi, aksi halde yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirdiği sonucuna varılacağından, kabule karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı istemi- Talep konusu bağımsız bölümlerin abone numaralarının tespiti ile bu numaralar belirtilmek suretiyle ilgili elektrik dağıtım şirketinden kişisel aboneliklerin kurulma tarihleri sorulup, şantiye elektriği aboneliğinin kesilme tarihi ile ilk doğalgaz bireysel aboneliğinin kurulma tarihleri de dikkate alınarak gecikme tazminatına esas sürenin belirlenmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı istemi- Gecikme tazminatının kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksiksiz ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da iş sahibinin teslimden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebileceği- Mahkemece, davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerin her biri için ayrı ayrı; teslim, fiilen kullanma, kiraya verme yahut satış hallerinin varlığı araştırılıp, bu durumların tespit edilmeleri halinde ilgili bağımsız bölümler yönünden gecikme tazminatına ancak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile bunların gerçekleştiği tarih arasındaki süre için hükmedilmesi, bahsi geçen hallerin bulunmaması durumunda ise, dava tarihi dikkate alınarak hesap yapılması ve hüküm kurulurken kazanılmış hakların da gözetilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemli davanın 6502 Sayılı Yasa kapsamında olmadığı- Tüketici mahkemesinin göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
3194 sayılı Kanun'a eklenen geçici 16. maddenin, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış imara aykırı ve kaçak yapılar için uygulanacağından içeriği itibarıyla geriye etkili olarak uygulanması öngörülmüş bir düzenleme olduğu- Usuli kazanılmış hakkın istisnası olan geriye etkili bir kanuni düzenleme olması nedeniyle anılan hükmün mahkemelerce eldeki davalar için de uygulanması gerektiği, öncesinde aksine verilmiş bir bozma kararı bulunsa bile, temyiz aşamasında da Yargıtayca gözetilmesi gerektiği- Kanunda belirtilen süre içinde başvurulup gerekli işlemler tamamlanarak yapı kayıt belgesi alınmak suretiyle yapının yasal hale getirilip getirilmediği saptanmak üzere uyuşmazlığın mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi- Ruhsatsız bir binada yüklenicinin hak iddia edemeyeceği- Dosya ile ilgili karar verildikten sonra imar barışına ilişkin düzenlemeye gidildiğinden, mahkemece bu düzenleme kapsamında ruhsatsızlığın giderilip giderilmeyeceği hususunda başvuru sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın re'sen bozulması gerektiği- Taşınmazda kat irtifakı düzenlenmemiş ise de, bilirkişiden kat irtifakı düzenlenecekmiş gibi dava konusu taşınmazın arsa payı belirlenerek taşınmazda bu bağımsız bölüme isabet edecek hissenin iptali ile davacı adına tescili gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği-
Tarafların fesih iradeleri dava ile örtüştüğünden sözleşme davacı yüklenicinin kusuru ile feshedilse dahi yapılan imalatlar arsa sahibinin yararına ise yüklenicinin imalat bedelini isteyebileceği- Akdin feshi halinde yüklenicinin imalatlarının ve ihrazatlarının idareyi terk ve teberrü edilmiş sayılacağına ilişkin hükmün geçersiz olduğu ve bu nedenle davalı arsa sahibinin yararına olan imalatların sözleşmenin feshi tarihindeki rayiç değer üzerinden bedelinin tespiti ile hüküm altına alınması gerektiği-
Taşınmaz devri doğrudan yükleniciye arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak verilen vekaletnameyle gerçekleşmiş olup bu taşınmazın yükleniciye arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca avans olarak devredilmiş olduğu sabit olduğundan tapuda yapılan bu devrin gerçek bir satış işlemi olarak kabulünün mümkün olmadığı- Yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği takdirde tapuya hak kazanacağı, davacı arsa sahibinin de devrettiği bu taşınmaz karşılığında sözleşmeyle kendisine verilmesi taahhüt edilen bağımsız bölüm ya da bağımsız bölüm paylarının devir ve teslimini, teslimin sözleşmede kararlaştırılan sürede yapılmamış olması halinde gecikme tazminatının tahsilini talep edebileceği ve bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet hükümlerine göre değil, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği-
Asıl davada (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dayalı alacak istemi), davacı yüklenicinin talebine konu yol yapım işi, mevzuat gereği ilgili belediye başkanlığının yükümünde olup, davacı yüklenici, sözleşmede de yer almamasına rağmen, bahsi geçen yolu kendi ihtiyarı ile yapmış olduğundan, davalı arsa sahibinin ancak ödemekten kurtulduğu yol katılım bedeli kadar sorumlu olduğunun kabulü gerektiği- Davalının 10 yıl önceki şartlar ve imkanlar ile oluşturulan projeyi kullanmaya zorlanamayacağının kabulü ile proje bedelinden sorumlu tutulmaması gerekirken, bu bedelin hüküm altına alınmasının da hatalı olduğu-