Davalı şirkete tasfiye memurunun atandığı anlaşıldığından, gıyabi hükmün şirketi temsile yetkili tasfiye memuruna, ticaret sicilinden gelecek numara ile birlikte belirtilen adresine veya mernis adresine yöntemince tebliğ edilmesi gerektiği-
Davalıya gönderilen duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiyenin, yetkilinin çarşıda olduğu beyan edilerek mahalle muhtarına tebliğ edildiği, bu durumda tebligatın davalı şirkete usulüne uygun şekilde yapıldığının kabul edilemeyeceği, davalı vekilinin'de şirketin duruşma gününden haberi olmadığından davaya katılamadığı ve savunma yapamadığını beyan etmesine göre, davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği-
Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-
Tüzel kişi adına çıkarılan tebligatın, tüzel kişinin adresinde Tebligat Kanunu'nun madde 12 ve 13, Tebligat Yönetmeliği madde 20-21 hükümlerinde öngörüldüğü şekilde yetkili temsilcisine yapılacağı- Dava dilekçesinin tebliği için çıkarılan davetiye davalı şirkete " Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden T. Ç imzasına tebliğ olundu" şerhiyle tebliğ edildiği, davalıya çıkarılan duruşma gününü içerir tebligatın " Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden A. K. imzasına tebliğ olundu" şerhiyle tebliğ edildiği görüldüğünden, davalıya yapılan geçerli bir tebligatın söz konusu olmadığı- Davalı tarafa usulünce tebligat yapılıp, taraf teşkilinin sağlanmasından sonra, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Gerçek kişiye tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine göre değil, 17. maddesine göre yapılması gerektiği ve buna göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğin, o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılacağı- Borçlu gerçek kişiye gönderilen ödeme emrinin şirket adresinde şirket ortağı olan bir başka kişiye yapıldığı anlaşıldığından,  usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü gerektiği-
Gemi alacağı hakkına dayalı olarak gemi adamı sıfatı da olan alacaklıların gemi donatanı işletenine izafeten temzilen gemi kaptanını borçlu taraf göstererek taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde bulundukları, örnek ödeme emrinin gemi kaptanına gemi limanda iken gemi içinde elden tebliğ edildiği, tebligatı alan gemi kaptanının sürelerden feragat edip borcu ve takibi kabul ettiği takibin bu şekilde kesinleşmesi üzerine geminin seferden men edilmesi için Liman Başkanlığı'na müzekkere yazılarak seferden men edildiği, gemi donatanının icra mahkemesine verdiği dilekçede gemi kaptanının aynı zamanda kendilerinden alacaklı olup alacaklarını takip alacaklılarına temlik ettiği, alacaklı borçlu sıfatının birleştiğini gemi kaptanının geminin menfaatlerini korumakla yükümlü olup, şirketi borç altına sokmasının TMK. mad. 2 ile bağdaşmadığı, takibi daha sonra öğrendikleri, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi, donatanın icra dairesine yaptığı itiraz dilekçesinin geçerli kabul edilmesi gerektiğinin talep edildiği bilinerek davanın kabulü gerektiği-
Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişilerin, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğin, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine, ancak görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması halinde yapılabiliceği, bu durumda tebliğ evrakının teslim edildiği memur veya müstahdemin adı ve soyadı açıkça yazılarak imzasının alınması yapılan işlemin mevzuata uygunluğunun denetlenmesi ve tebligatın bir belgelendirme işlemi olması nedeniyle zorunlu olduğu-
Yetkili temsilcinin bulunmama sebebi tutanağa yazılmadığından dava dilekçesinin davalı şirkete yöntemine uygun şekilde tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceği-
Borçlu şirkete çıkartılan taşınmazın satış ilanı, “daimi çalışanı A.E. tebliğ edildi” şerhi ile 29.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesinde belirtildiği şekilde, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştirildiğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin tevziat saatlerinde kapalı olması veya hazır bulunanlar tarafından tebligatın alınmasından kaçınılması halinde, bu adrese tebligat kanunu mad.21’e göre tebligat yapılması gerekeceği-