Davacı ayrı yaşamada haklı olduğunun ispatı hususunda tanık deliline başvurmuşsa fakat dinlenen tanıkların, davacının dava dilekçesindeki iddiaları hususunda görgüye dayalı bilgileri olmayıp, tarafların ayrı yaşamalarının nedeni hususunda tam ve kanaat verici bilgileri bulunmuyorsa, davacı dilekçesinde baba evine döndükten sonra davalının kendisini hiç arayıp sormadığını iddia etmişse de, davacı tanıklarından birinin yeminli beyanında; davalı ve ailesinin davacıyı geri götürmek için geldiklerini ancak davacı tarafın şartlarını kabul etmediklerinden davacının müşterek haneye dönmediğini, beyan etmesi karşısında davacı lehine davanın kısmen kabulünün doğru olmadığı-
Reddedilen boşanma davasından sonra davalı koca tarafından evlilik birliğinin kurulması konusunda herhangi bir çaba sarfedilmemiş, müşterek konut kurulmamış, usulüne uygun eve dön ihtarı yapılmamış taraflar arasında evlilik birliğinin tekrar kurulamadığı, tarafların halen ayrı yaşadıkları anlaşıldığından, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve ayrı yaşamada haklı olan davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar tedbir nafakasına hükmolunması gerektiği-
Ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine-
Ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası istemi-
Kadının, erkeğe "beyinsiz, gerizekalı, bunu görünce domuz görmüş gibi oluyorum, zıkkımın kökünü ye" dediği ve evlenmelerine aracı olan şahsa yönelik "beni niye buraya verdi, ciğerleri sökülsün" dediği durumda aşağılama ve birlik görevlerini aksatma, evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunun mevcut olduğunun sabit olduğu- Kadının bağımsız tedbir nafakası davasında, ayrı yaşamakta haklı olmadığı ve kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmemesi gerektiği-
Boşanma davasından bağımsız açılan tedbir nafakasına (TMK. mad. 197) illişkin davanın nisbi harca tabi olduğu- Tapu müdürlüğünün, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini talebini hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte hukuki yararının olmadığı-
Dinlenilen davacı tanıklarının taraflar arasında dargınlık olmakla birlikte davalının müşterek evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını ve tarafların aynı evde yaşamaya devam ettiklerini beyan ettiklerinden, davacı eşin ayrı yaşamakta haklı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı-
Hakimin, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmesi gerekeceği-
Tedbir nafakalarının miktarının tayin edilmesinde davalının geliri ve tarafların birlikte yaşadıkları sıradaki geçim şartlarının dikkate alınması gerekeceği, hal böyle olunca, mahkemece; TMK.'nun 186. ve 197. madde hükümleri ve açıklamalar, davacı ve müşterek çocukların geçimi ve bakımı için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, davacı eş ve müşterek çocuklar yönünden daha uygun miktarlarda nafakalara hükmedilmesi gerekeceği-
3. HD. 21.03.2016 T. E: 4, K: 4290-