• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 197- Maddenin birinci fıkrası birlikte yaşamaya ara verilmesine ilişkin özel bir önlem getirmektedir. Bu hüküm İsviçre Medenî Kanununun 175 inci maddesinde hükme bağlanmıştır. İsviçre’deki hükümde olduğu gibi ortak yaşam nedeniyle eşlerden birinin kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî şekilde tehlikeye düşmesi söz konusu olduğunda eşlerden her birinin ayrı yaşama hakkı öngörülmüştür.

    Maddenin ikinci fıkrası yürürlükteki Kanunun 137 inci maddesinde öngö-rülen koruma önlemlerini düzenlemektedir. İsviçre Medenî kanununun 176 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmünden esinlenmek suretiyle kaleme alınan bu yeni hükümle, ayrı yaşamanın haklı olduğu hâllerde, hâkimin;

    a. Bir eşin diğerine yapacağı parasal katkıya,

    b. Ev ve ev eşyasından, hangi eşin hangi oranda yararlanacağına,

    c. Eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlem kararı alması öngörülmüştür.

    Maddenin üçüncü fıkrası İsviçre Medenî Kanununun 176 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne paralel bir hükümdür. Bununla, eşlerin birlikte yaşa-masına ara verilmesi hâlinde hâkimin ergin olmayan çocuklarla ilgili alacağı önlemler düzenlenmiştir. Madde, hâkimin, alacağı bu önlemlerin çocuklarla ana baba arasındaki ilişkileri düzenleyen velâyetle ilgili hükümlere dayanarak almasını öngörmüştür.

    Maddenin son fıkrası İsviçre Medenî Kanununun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmünden alınmıştır. Bu fıkra hükmü, maddede öngörülen önlemlerin, eşlerden birinin haklı sebep olmaksızın, birlikte yaşamaktan kaçınması ya da ortak yaşamamın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi durumunda alınacağını öngörmüştür.

    Maddenin üçüncü fıkrası İsviçre Medenî Kanununun 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmüne paralel bir hükümdür. Bununla, eşlerin birlikte yaşa-masına ara verilmesi hâlinde hâkimin ergin olmayan çocuklarla ilgili alacağı önlemler düzenlenmiştir. Madde, hâkimin, alacağı bu önlemlerin çocuklarla ana baba arasındaki ilişkileri düzenleyen velâyetle ilgili hükümlere dayanarak almasını öngörmüştür.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 159- Madde, yürürlükteki Kanunun 162. madde-sini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki kanunun esasları, Tasarıda da muhafaza edilmiştir. Ancak üçüncü fıkrada, hâkimin nafakadan başka, eşlerin çocuklarla ilişkilerine, ev ve ev eşyasından yararlanmaya, karı-koca mallarının yönetimine ilişkin tedbirleri alması da öngörülmüştür.

    Bundan başka maddeye yeni bir dördüncü fıkra ilâve edilerek üçüncü fıkrada öngörülen tedbirlerin, bir eşin haklı sebep olmadan birlikte yaşamaktan kaçınması hâlinde ve hastalık, iş sebebiyle uzaklaşma, hapis cezası çekme gibi sebeplerle ortak hayatın imkânsızlaştığı hallerde de hâkimden istenebileceği belirtilmiştir.’:

    «III. Birlikte yaşamaya ara verilmesi

    Madde 159- Eşlerden birinin sağlığı, şöhreti veya işlerinin gelişmesi gibi kişisel yararları ciddî şekilde tehlikeye düşerse, o eş bu durumun devamı süresince ayrı yaşayabilir.

    Boşanma veya ayrılık dâvası açıldıktan sonra eşlerden birinin dâvanın devamı süresince birlikte yaşamaya ara verme hakkı vardır.

    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanı-yorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, nafakaya, çocuklarla olan ilişkilere, evden ve ev eşyasından yararlanmaya ve karı koca mallarının yönetimine ilişkin tedbirleri alır.

    Eşlerden her biri, diğerinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple imkânsız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.»


  • “1971 Tarasırı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler Anayasa’ya ve yukarıki maddelere uydurulmuştur. Kenar başlıktaki (tatil) terimi (mektep tatili de) dahil olduğu halde, bir çok anlamlara geldiğinden burada (ara verme) deyimi tercih olunmuştur. Çünkü burada birlikte yaşama durumu tamamen kaldırılmış olmayıp buna ara verilmiş olması durumu vardır ve madde bu durumu düzenlemektedir. İfade sadeleştirilmiştir. Ayrıca ortak hayata ara ver-me durumunda, birinci fıkradaki şartlar ispatlanmamışsa, kocanın geçindirme yükümü yani karısına vereceği nafaka, 152. nci maddenin ikinci fıkrası ve boşanma istemi halinde de genel kurallara göre düzenlenir. 162. nci maddenin birinci fıkrasındaki şartlar varsa, kusursuz olan eş ortak hayata doğrudan doğruya kendisi ara verebileceği gibi mahkemeye başvurarak ve bu şartların varlığını ispat ederek oradan alacağı karara dayanmak suretiyle de ortak hayata ara verebilir. Böylece bahis konu-su şartların varlılığı mahkeme kararıyla saptanmış olur. Eşlerden biri ortak hayata, 162. nci maddenin birinci fıkrasındaki şartlar  bulunmadığı halde, kendiliğinden ara verirse öteki eş 151 inci maddeye dayanarak hâkime başvurup onun müdahalesini isteyebilir ve yargıç kanunda yazılı olan tedbirleri alır. İşte maddenin ifadesi bu yoruma elverişli bir şekle konulmuştur.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur. Maddeyi daha açık bir hale koymak için, yukarıda (1) no altında belirtilen gerekçe ile, ifadede düzeltme ve sadeleştirme yapılmıştır.’:

    «II. Birlikte yaşamaya ara verme.

    Madde 162- Eşlerden birinin sağlığı, şöhreti veya işlerinin gelişmesi, birlikte yaşama yüzünden, ciddi surette tehlikeye dü-şerse, o eş tehlikenin devamı süresince kendine ayrı bir ikametgâh edinebilir.

    Boşanma veya ayrılık davası açıklandıktan sonra eşlerden birinin, davanın devamı süresince, birlikte yaşamaya ara verme hakkı vardır.

    Eşlerden biri ister ve birlikte yaşamaya ara vermek için gerekli şartların bulunduğu ispat olunursa, yargıç onlardan birinin geçim giderlerine ötekinin ne ölçüde katılacağını saptar.»