Koruma kararının kaldırılması istenen çocuğun yasal temsilcisinin göstereceği deliller toplanıp karar oluşturulması gerektiği- Korunma altına alınmış olan çocuk daha sonra ergin olduğuna göre, ona husumet yöneltilmesi gerektiği-
Savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası'nın 36.maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27.maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmediği için hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığı-
İhalenin feshini isteyen borçlu, her ne kadar ipotekli taşınmazı takipten önce devretmiş ise de; takip dosyasının borçlusu konumunda olması ve Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesinin borçlusu davacı olup, takipte bizzat bu borçluya karşı yapılmış olmasından ötürü, satışın yapıldığı icra takip dosyasının tarafı olan şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olduğu-
Davalıların işyerlerinde yapılan dava dilekçesi tebliğinin aynı işyerinde çalışıp çalışmadığı ve işyerindeki hangi sıfatıyla tebliğ edildiği belirtilmeksizin, asıl davanın diğer bir davalısı olan şahsa yapıldığı, ayrıca tebligat mazbatalarında Tebligat Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca tebliğ yapılacak kişinin geçici olarak başka bir yere gidip gitmediği hususunda da bir açıklama bulunmadığı görülmüş olup anılan davalıların davaya katılamadığı bilindiğinden davalılara yapılan dava dilekçesi tebliğlerinin usülsüz olduğu-
Davalı adresinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılamayacağı- İlanen tebligat, en son başvurulacak çare olduğundan adres araştırmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması gerektiği-
Muhatabın adreste bulunmama sebebi yazılmadığı gibi, haber verilen komşunun imzası alınmadığı ya da imzadan çekinip çekinmediği belirtilmediğinden dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu- 
Cevap dilekçesi verildiği takdirde; bir örneğinin mahkemece, davacı tarafa tebliğ edilmesi gerekeceği-
Bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin açılan davada, HMK. mad. 115 uyarınca, dava şartlarından olan görev konusunda yargılamanın her aşamasında karar verilebilecek ise de, HMK. mad. 27 ve 122 uyarınca taraflara dava dilekçesi ve duruşma gününü içerir tebligat çıkartılmadan, bir başka deyişle taraflar davadan haberdar edilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 
Taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile üstelik "toplanan delillere göre" şeklindeki bir gerekçe ile yetinilerek itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı- Aynı üzerinde uyuşmazlık bulunmayan bağımsız bölümler üzerine sırf, davacının varlığını iddia ettiği alacağın teminat altına alınmasına yönelik olarak tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Paydaşlığın giderilmesi davasında paydaşların sağ ise kendilerinin, ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya dahil edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-