"Takibin durdurulması işleminin iptali" isteminin evrak üzerinde incelenemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde duruşma açılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Takip talebine eklenen kredi sözleşmelerinden bir kısmının, 5411 s. Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde sözü edilen, 26.12.2003 tarihinden sonrasına ait olduğu da dikkate alındığında, bu hususta araştırma yapılarak gerekirse sözleşme ve ödemeler incelenerek 26/12/2003 tarihinden önce kullandırılan kredilerin takibe konu alacakla bir ilgisinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan, göstermesi halinde savunma ve delilleri toplanmadan yokluğunda hüküm tesis etmenin, hukuki dinlenilme hakkının (HMK.md.27) ihlali niteliğinde olduğu-
2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında, davalı kooperatifin tebligata esas adres ve yetkili temsilcilerini de gösteren kayıtları getirtilerek taraf teşkili hususunun hem asıl hem de birleşen dava açısından yerine getirilmesinden sonra her iki davanın da esasına girilmesi gerekeceği-
Davacı kadına duruşma gününün usulünce tebliğ edilmesi, gösterdiği delillerinin toplanması için kendisine imkan tanınması, delil bildirmesi halinde diğer tüm delillerle birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalıya dava dilekçesi ile duruşma günü usulüne uygun tebliğ edilip savunma hakkı tanınmadan, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın, hukuki dinlenilme hakkına (HMK.md. 27) aykırı bulunduğu-
Davalıya, davacı delil listesi ile birlikte usulünce meşruhat içerir tebligat yapılarak tanıkları için gerekli giderleri yatırmasının istenmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerektiği-
Davacı kadın tanıklarından A.K.’nun dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği ve mahkemece de bu tanığın dinlenmesi için davacıya kesin süre verilmediği halde, eksik incelemeyle davanın kabul edilip boşanma ve fer’ilerine hükmedilmesinin hukuki dinlenilme hakkını (HMK.Md.27) zedeleyen önemli bir usul hatası olduğu-
Dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin mazbata da muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik edilmediği; haber verilen en yakın komşunun imzası alınmadığı veya bu kişinin imzadan çekindiği hususunda tebligatta bir açıklama bulunmadığı;Teb.K. m.23/7) davalıya gönderilen dava dilekçesinin ve duruşma gününün tebliğinin geçersiz olduğu; bu durumun hukuki dinlenilme hakkı (HMK. m. 27) kapsamındaki savunma hakkını zedeleyen önemli bir usul hatası olduğu-
Keşfe ilişkin gider avansının tamamının zamanında yatırılıp, yatırılmaması sonuca etkili olmayıp, verilen keşfin yöntemine uygun olarak verildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı, buna bağlı olarak verilen kesin sürenin de HUMK.nun 163.maddesi anlamında kesin süre niteliğini taşımadığı-