Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden yokluğunda yargılama yapılması HMK'nın 27. maddesi hükmüne aykırı olduğundan mahkemece davalıya usulüne uygun biçimde dava dilekçesi tebliğ edilerek ve göstereceği delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı nazara alınarak davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ve ekinde vekaletname dosyaya sunulmuş olmasına rağmen, bu tarihten sonraki yargılama faaliyetine ilişkin tüm işlemlerin vekil yerine asile tebliğ edilerek yargılamaya devamla hüküm kurulmasının hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracağı-
Hukuka aykırı olarak tarafça hazır edilmesi istenen davalı tanıklarının dinlenmeden, olaya ilişkin bilgi ve görgülerine başvurulmadan sonuca gidilmesinin; davalının tanık delilinin toplanmayarak savunma hakkının kısıtlanmış olmasının doğru olmadığı- Tapu iptal ve tescil davasında, bilirkişi raporunda; çekişmeye konu taşınmazın imar uygulaması ile başka parsellere gittiği bildirildiği ve bu durum eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan sabit olduğu halde, dava konusu taşınmazların imar görüp görmediği araştırılıp denetlenmeden, imar görmüş ise, miras bırakandan gelen payları imar parsellerine yansıtılmadan eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulmak suretiyle sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Dava, iştirak nafakası istemine ilişkin olduğu, dava şartları ve ilk itirazlarda eksiklik yoksa diğer ön inceleme işlemleri için duruşma açılması gerektiği, dava şartları ve ilk itirazlar dışında ön inceleme işlemlerinin duruşmalı olarak incelenmesi, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra gerekli görülmesi halinde tarafların tahkikat için duruşmaya davet edilerek davanın esasına yönelik karar verilmesi gerekeceği, hal böyle olunca mahkemece; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK. mad. 27. uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödeme alacağının tahsili talebine ilişkin davada, HMK mad. 150.gereğince dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında 3 aylık yasal süre dolduğundan aynı Kanunun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi iddia ve savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki HMK mad. 27. de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlâl niteliğinde olduğu-
İş yeri sigorta poliçesine dayalı tazminat isteminde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ve davacı tarafından dosyaya sunulan deliller davalıya tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı aleyhine hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu- Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açacağı- HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu-  Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Bir başka tasarrufun iptali davasında davalı üçüncü kişinin İİK 283/2 gereğince tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi üzerine tazminatın icra dosyasına ödenerek ibraname alındığı anlaşıldığından, anılan taşınmaz yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği-
Davalı şirketlerin, davalıya ait otelde kalıp kalmadığı ve kaldıysa hakedilen miktarın ne olduğu konusunda gerekçe oluşturulması gerekirken, depo emrinin yatırıldığı gerekçesiyle sonuca ulaşılmasının doğru olmadığı-