Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan birinin veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması gerektiği- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
İİK'nun 85. maddesi gereğince alacaklının bütün alacaklarına yetecek miktarda haczolunanların satışı sırasında, taşınmazların satış sırasına göre birinin yada birkaçının satılması alacaklının alacağını tüm eklentileriyle birlikte tatmine yeterli ise artık bundan sonraki diğer taşınmazların icra müdürlüğünce satışının yapılmaması gerektiği, aksi halde, icra müdürlüğünce ihaleye devam olunarak borçlunun tüm taşınmazların satılması doğru olmayıp mahkemece borcu karşılayanlar dışındaki taşınmazlara ilişkin ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğinden ilgili takip dosyası hakkında güncel dosya hesabı yaptırılarak şikayetçiler tarafından ileri sürülen satışı yapılan taşınmazlarla dosya borcunun karşılanmasına rağmen satışa devam edildiği hususundaki fesih sebebinin yerinde olup olmadığının gerekçesiyle birlikte tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraf teşkilinin dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekeceği, mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlamasının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun amir hükmü gereği olduğu-
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesinin, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesinin, itirazların yapılabilmesinin, davanın süratle sonuçlandırılabilmesinin, öncelikle tarafların davadan ve duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olacağı, kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesinin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılması ile sağlanabileceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Davalılara dava dilekçesinin Tebligat Kanunu ve yönetmeliğine uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından bu eksiklikler giderilmeden adı geçen davalılar hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalı adına gönderilen dava dilekçesi ve gerekçeli kararın menfaat çatışması bulunan davacıya yapıldığı; duruşma davetiyesinin, Tebligat Kanunu madde 21'e göre yapıldığı, ancak tebligat evrakında, tebliğ anında davalının dışarıda olduğunu beyan eden komşu adının ve imzasının tebliğ mazbatasında yer almadığı, buna göre; mahkemece, davalı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre, usulüne uygun tebliğ yapılmadan, taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların göstereceği deliller toplanmadan, davalının yokluğunda aleyhine hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Şikayetçinin alacağının tamamen tahsil etmiş olduğunun belirlenmesi halinde, "şikayetçinin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı" gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığından şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemece, takdir hakkının yargılamanın duruşma yapılarak görülmesinden kullanılması ve ilgililerin duruşmaya çağrılması gerektiği- Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmeyeceğinden, mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK. mad. 119/2 uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılması, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-