Avalist borçlu tacir olmadığından HMK. mad. 17 uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin kendisini bağlamayacağı, ancak bono üzerinde keşide yeri bulunmayan bonoda keşidecinin ad ve soyadının yanındaki yerine göre, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği- İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı gözetilerek, mahkemece, borçlunun, tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. mad. 6), bonoda öngörülen ödeme yerinde -ancak, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde- icra takibi yapılabileceği- Bonoda yer alan yetki şartının tacir olan keşideci ve lehtar yönünden geçerli ise de; itiraz eden avalistler tacir sıfatına sahip olmadıklarından yetki şartı gerçek kişi avalistleri bağlamayacağı-
Tanzim yeri yazılmamış olan bononun kambiyo senedi niteliğinde senet olmayıp, adi senet olduğu, bu senede genel zamanaşımı süresi olan on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Tanzim yeri yazılmamış olan bononun kambiyo senedi niteliğinde senet olmayıp, adi senet olduğu ve bu senede genel zamanaşımı süresi olan on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Takibe konu bonoda düzenlenme yerinin bulunmadığı, keşidecinn isminin yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı, bu durumda, mahkemece, belirtilen senet yönünden borçlu hakkındaki takibin, İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca, re'sen iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra dairesinin yetkisinin İİK’nın 50. maddesinde düzenlenmiş olduğu HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin icra takipleri hakkında da kıyasen uygulanacağı- Çeke dayalı takibin; borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde ve ayrıca “akdin yapıldığı yer” olması nedeniyle çekin keide edildiği yer icra dairesinde yapılabileceği- Yetki sözleşmesini düzenleyebilecek kişilerin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olduğu-
Borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça yapılan yetki sözleşmesinin “münhasır yetki sözleşmesi” olacağı,tarafların yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairesinin yanında kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, diğer bir anlatımla münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı senet üzerinde düzenlenme yerinin açıkça gösterilmemiş olduğu, senedin keşidecisinin adının yanında ise “Bağcılar Mah. E. alataş Cad. Dış kapı 6-9 iç kapı 7” şeklinde adresin yer aldığı ve bu adresin bir idari birim adını içermediği, dolayısıyla senedin, düzenlenme yerinin bulunmaması nedeniyle kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı-
Düzenlenme yeri belirlenmeyen belgenin kambiyo vasfının bulunmadığı, bu hususun icra mahkemesince re’sen nazara alınmasının zorunlu olduğu, o halde mahkemece İİK'nun 170a/2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-