Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı HUMK'nın 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
Ecrimisil istekli dava hakkında, 6100 sayılı HMK'nın 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekeceği-
Davalı kiracı, önceki malik ile yapılmış kira sözleşmesine karşı çıkmadığına göre, davacıların kira sözleşmesinin tarafı haline geleceği ve önceki malik ile yapılmış olan kira sözleşmesine dayanarak dava açılmasında usulsüzlük bulunmadığı ve bu durumda, uyuşmazlığın da, el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı kurallarına göre değil, kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerektiği- Davalı kiracının, davacıların talep ettiği kira miktarına karşı çıktığı, bu nedenle taşınmazı iktisap eden davacıların, kiralayan sıfatı ile talep ettikleri aylık kira miktarını kanıtlamak zorunda olduğu-
Dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı, üzerine baraka yapılarak gelir elde edildiği, davacının ise taşınmazdan yararlanamadığı, ayrıca mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin ve alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli ve yeterli olmadığı, bu nedenle uzman bilirkişilerden hükme yeterli ve elverişli şekilde rapor temin edilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulacağı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanacağı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği- -Uzman bilirkişilerin, mahallinde yeniden keşif yapmak suretiyle davalı şirketin kullandığı alanı sağlıklı bir şekilde saptayarak, mevcut kullanım durumu ve davacının kullanabileceği bir alan olup olmadığı, intifadan ( yararlanmadan ) men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyetinin ana taşınmazdan ayrılamayacağı-
Asıl ve birleşen davanın dava dilekçelerinde elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmeli taşınmazla ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği, bu nedenle davacı yana çekişme konusu taşınmaz malın değerinin açıklattırılacağı, değere itiraz edilmesi halinde keşfen değerin saptanacağı, belirlenecek değer üzerinden ise harcın tamamlattırılacağı, bu koşul yerine getirildiğinde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Ecrimisil isteğiyle dava açmış olup, el atmanın önlenmesi isteği yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmadığı halde, mahkemece sadece ecrimisil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken 6100 sayılı HMK’nin 26. maddesinde düzenlenen istekle bağlılık ilkesi göz ardı edilerek istek dışına çıkılmak suretiyle elatmanın önlenmesine de karar verilemeyeceği-