Mahkemece, davalının taşınmazda kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı; davalının müdahalesinin, davacılar ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak yüklenici firma ile davalının babası arasında yapılan satış vaadi sözleşmesine dayandığı gerekçesiyle, davalının, eldeki davanın açıldığı tarihe kadar çekişmeli taşınmazı iyiniyetle kullandığı kabul edilerek, şartları oluşmadığından ecrimisil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığından mahkemece kendiliğinden gözetilerek, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği; sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesinin gerekeceği-
Davalının kullanımına davacı tarafından ses çıkarılmadığı ve uyarıda bulunulmadığına göre, kullanımın muvafakate dayalı olduğu, dava açılmadan önce bilirkişi raporunun davalılara tebliğ ettirilip akabinde eldeki davanın açılması ile muvafakatin geri alındığının hal böyle olunca; tespit dosyasından düzenlenen bilirkişi raporunun davalılara tebliğ edildiği tarihten itibaren ecrimisille sorumlu tutulabilecekleri-
İhtarname tarihine kadar çekişme konusu bölümlerde davalının kullanımının kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden, ihtarname tarihinden dava tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Taşınmaz üzerinde davalının fiili hakimiyetini devam ettirdiği, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kiranın başlangıç dönemi olarak kararlaştırılan 01.06.2009 tarihinden itibaren taşınmazın baraj suları altında kaldığı K. 2009 tarihi arasında kalan beş aylık dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Ecrimisil davalarında diğer tüm davalarda olduğu gibi gerekçeli karar ile tefhim edilen kısa kararın çelişkili olmasının bozma sebebi olacağı-
Davacının haksız işgal tazminatı ve faiz talep ettiği davada, haksız işgal tazminatı talebinin kısmen kabulüne karar verilirken, talep olduğu halde faiz konusunda bir karar verilmemesi halinde bu durumun usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu böyle bir davada 1086 sayılı HUMK'nın 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
Mahkemece hükmedilen ecrimisil meblağını teyit eden bir rakam gözükmemektedir. Hal böyle olunca, bilirkişilerden Yargıtay'ın belirlediği kriterlere ve bilimsel verilere uygun denetimine imkan verecek şekilde yeniden, halen mevcut olan taşkınlıklar nedeniyle oluşan haksız kullanım yönünden dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için, davalılar tarafından yıkılmak suretiyle sona erdirilen müdahaleleri yönünden ise yıkım tarihine kadar olan süre için ecrimisil konusunda ek rapor aldırılması gerekeceği-