Ecrimisil hesabı yapılırken, taşınmazın kiralandığında yaklaşık 12 yılda kendini amorti edebildiği bilindiğinden, taşınmazın yıllık kira bedeli hesaplanırken taşınmazın değeri 12'ye bölünmüş ve yıllar itibari ile taşınmazın getirebileceği ecrimisil bedeli yeniden değerleme oranına göre güncellenerek hesaplanmışsa da, bilirkişi tarafından bu tür bir hesaplama yönteminin yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğu-
Zilyetliğe dayalı taşınmazda paydaşlar arası ecrimisil istemi-
8. HD. 26.02.2018 T. E: 2015/15560, K: 2704-
Davada, ecrimisil ihbarnamesinin iptali talebi olmaksızın, ecrimisil bedelinin tespiti talep edilmekte olduğundan davaya bakmaya idari yargı değil, adli Yargı görevli olduğundan davanın esası hakkında karar vermek gerektiği-
8. HD. 18.12.2017 T. E: 2015/14258, K: 17059-
Ecrimisil alacağı talebi- Dosyaya davalı tarafından sunulan 2012 yılı otunun satışına ilişkin olduğu bildirilen belgede, satıcı olarak diğer davalının yer aldığı, yargılama sırasında da, 2012 yılında otun bu davalı tarafından toplandığına veya satıldığına dair kabule yeterli tanık ifadesi ya da başkaca delil olmadığı anlaşıldığından, bu davalının 2012 yılına ilişkin olarak, taşınmaza müdahalesi kanıtlanamadığından, bu yıla yönelik hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının çekişme konusu taşınmazda dava tarihinde 1/2 pay sahibi olduğu, diğer 1/2 payın dava dışı, davalının erkek kardeşine ait olduğu, şahsın söz konusu payını dava sırasında satış yoluyla ergin olmayan ve davalının velayeti altında bulunan kızına devrettiği kayden sabit olduğundan davacının çekişmeli taşınmazda payına vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı şekilde fuzuli işgal nedeniyle tahliyeye karar verilmiş olması nın isabetsiz olduğu-
Çekişme konusu taşınmazın bizzat davalı tarafından 2001 yılından beri kullanıldığı, davacı paydaşın, taşınmazın kullanımına davalı paydaşça izin verilmediğinin ve intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin sabit olduğu-
Çekişme konusu taşınmazın aile konutu olduğu tarafların kabulünde olup, her ne kadar davalıya çalıştığı kurumca lojman tahsis edildiği bildirilmiş ise de davalının bu tarihten sonra sözü edilen lojmanda ikamet ettiği saptanamadığından ecrimisilin başlangıç tarihinin boşanmanın kesinleştiği tarih olarak kabul edilip bu tarihten itibaren dava tarihine kadar hesaplanması gerektiği- Taraflarca delil olarak dayanılmayan ve tanık olarak gösterilmeyen bir kişinin beyanının esas alınarak hükmün gerekçelendirilmesinin isabetli olmadığı-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durularak, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terkedildiği saptanıp mirasçıların kullanımına bırakılan yerler belirlendikten sonra varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği-