Kural olarak, tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışının Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 213.maddesi (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237.maddesi) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçerli olmadığı-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı, resmi şekilde (resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır) yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayıp, satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemeyeceği ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamayacağı-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışının, TMK'nun 706, 6098 sayılı TBK'nun 237, 818 sayılı BK'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Davalı ile davacı arasındaki ek sözleşmenin resmi şekle uygun yapılması ve bu sözleşme ile davacıya verilmesi gereken dairelerin tamamının teslim edildiğinin kanıtlanması gerektiği, aksi halde davanın ancak asıl sözleşmede belirlenen bağımsız bölümler için kabul edileceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706., 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237. (818 s. Borçlar Kanununun 213.) ve Tapu Kanununun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Kural olarak tapulu taşınmazların istisnalar haricinde TMK 706, B.K. 213, T.K. 26. maddeleri uyarınca harici satış yoluyla devrinin mümkün olmadığı-
Taraflar arasında yapılan sözleşmede gecikme tazminat miktarı gösterilmediğinden, piyasa rayiç bedeli olarak belirlenmesi gereken kira tazminatının miktar itibariyle belirli olmadığı, bu sebeple miktarı önceden belirli bir borç bulunmadığından, ihtara gerek kalmaksızın, her ayın sonunda kendiliğinden temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin sözleşme hükmünün temerrüt bakımından bağlayıcılığı ve geçerliliğinin bulunmayacağı-
Dava şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine yönelik olup, TMK'nun 706. maddesine göre taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olmasının resmi şekilde düzenlenmiş bulunmasına bağlı olduğu, taşınmaz mülkiyetini nakil borcunun buna karşılık diğer tarafın borçlandığı bütün edimlerin resmi şekilde düzenlenen senette yer alması zorunlu olduğu, sözleşmenin tapuda resmi şekilde düzenlenmesinin ispat şartı değil sıhhat şartı olduğundan aksi bir durumda bir sözleşmenin hiç bir geçerliliği bulunmayacağından sıhhat şartı olan resmi şekilde yapılamayan sözleşmenin geçersiz olması nedeni ile ispat edilemeyen davanın reddi gerekeceği-
Tapu dışı satış, TMK'nun 706 Borçlar Kanunu'nun 213 ve (6098 sayılı Borçlar Kanunun 237 m.) Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersiz olup, böyle bir satışın haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği-