Temyize konu edilen miktarın 6.667,17 TL olması nedeniyle 01.04.2019 tarihli karar kesin nitelikte olduğu- HUMK döneminde oluşturulan 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği iş bu kararının HMK döneminde de uygulanmasının mümkün olduğu-
Davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında ilk derece mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Bölge adliye mahkemesinin, dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebeplerinin tadadi olarak değil tahdidi olarak sayıldığı ve bunlar arasında "Delillerin eksik toplanması"nın bulunmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-a-6 gereğince "dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine" karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerektiği, bir taraftan işin esasına da girilip şikayetçi borçlunun istinaf isteminin esastan reddedilerek çelişkili şekilde hüküm kurulması mümkün olmadığı-
İlk derece mahkemesince deliller toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nın 353., 354. ve 373. maddeleri dikkate alındığında, mahkemece yapılması gerekenin; idrak çağındaki çocuğun bölge adliye mahkemesince dinlenilmesi ve tedbir nafakası konusunda da olumlu-olumsuz bir karar vermesi olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-a-6 gereğince, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması, dosyanın tümünün ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve gönderme kararına esas şikayetin dışındaki sair şikayetlerin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bir kısım talepler yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verileceği- Ayrıca rapor alınması yoluna gidilmediği açıklanarak İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacağın güncellendiği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olmasının HMK’nin 353. maddesine aykırı olduğu-
İcra mahkemesince verilen kararın her iki taraf vekiline 18/04/2017 tarihli duruşmada tefhim edildiği, borçlu vekilinin süresi içinde (yani 20/04/2017 günü), usulüne uygun istinaf başvurusuna ilişkin dilekçesini verdiği olayda Bölge Adliye Mahkemesinin yapılacağı işin istinaf dilekçesini reddetmeden, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi olduğu- İstinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği- Bölge Adliye Mahkemesi'nce, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı da tespit edildiğinde istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı hallerde veya kararın gerekçesinde hata edildiği durumlarda, düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilebileceği-
6100 sayılı HMK'nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re'sen bozulmasına karar vermek gerektiği-