Keşif ve bilirkişi için ücretinin istenen avans delil ikamesi avansı niteliğinde olduğu, süresinde yatırılmaması halinde delile dayanan tarafın o delilden vazgeçmiş sayılacağı- Kesin süreye ilişkin ara kararın her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılması, yapılacak işler teker teker belirtilmesi gerektiği-  Mahkemece, "Keşif ve bilirkişi ücretini yatırmak üzere iki haftalık süre verildiği, yatırmadığı takdirde keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, belirlenen süre içerisinde gerekli avans ve giderler yatırılmadığı" gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, hesap edilecek bilirkişi ve keşif giderleri "tek tek belirlenmek suretiyle" ara karar oluşturulması, bu ara karar doğrultusunda keşif giderlerinin yatırılması için "kesin süre" verilmesi, belirlenen kesin sürenin sonuçları hakkında tarafların uyarılması, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise, (delilden vazgeçmiş sayılmaya ilişkin) HMK. 324 gereğince işlem yapılması gerektiği-
Hakem heyetince Dairemizce gerekçeli karar ile bilirkişi raporu ve gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için üçlü makine mühendisinden alınacak rapora göre hüküm kurulması için gerektiğini belirten bozma ilamı üzerine itiraz hakem heyetince mail yoluyla verilen ara kararı üzerine davacıya bilirkişi ücreti yatırması için verilen üç gün sürenin yasada aranan koşullara uygun olmadığı-
Yabancı para birimi üzerinden hükmedilen alacaklarda öncelikle hükmedilen yabancı para alacağı, dava tarihindeki T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen efektif satış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi, belirlenen bu miktar üzerinden karar tarihindeki oran üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması gerekeceği-
Mahkemece alınması gereken maktu ve nispi harcın verilen kesin sürede ikmal edilmemiş olması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
6100 sayılı HMK'nun 114. maddesinin "g" bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, anılan Kanun'un 115. maddesinin 1. fıkrasında bu koşulun mevcut olup olmadığı hususunun kendiliğinden araştırılacağı, ikinci fıkrasında ise bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüş olduğu- HMK'nun "Harç ve Avans Ödemesi" başlıklı 120. maddesinin birinci fıkrası harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceğinin düzenlendiği-
Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre davacının belirsiz alacak davası olarak eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanan uyuşmazlıkta; "ön sorun" olarak, dava değeri para ile ölçülebilir nitelikte olduğundan 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/1-a. maddesinin alt bendi gereğince dava değeri üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının dörtte birinin peşin olarak ödenmesi gerektiği, bununla birlikte davacı, dava açarken nispi peşin harç yatırmayıp sadece maktu harç yatırdığından ve buna göre Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince herhangi bir işlem yapılamayacağından, mahkemece harç eksikliğinin tamamlattırılması ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerektiği- Dava açarken peşin nispi harç ödeme yükümlüsünün davacı olduğu gözetildiğinde; davalı tarafın harç ödemekten muaf olmasının, davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmak anlamına gelmeyeceği için davalı tarafın harçtan muaf olmasının, yargılama sonucunda davanın kabul edilmesi durumunda harç yükümlüsü davalı olacağından mahkemece hükmedilecek karar ve ilâm harcının belirlenmesi noktasında dikkate alınması gereken bir husus olduğu-
Davacıya, avans eksiğini tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmesi gerekirken, verilen sürenin kesin süre olduğunun belirtilmediği ve mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılması gerektiği halde, mahkemece davacı alacaklıya gider avansını 150,00 TL'ye ikmal etmesi için 2 hafta süre verilmesine dair alacaklının yokluğunda karar verildiğinin ve ihtar içeren duruşma zaptının davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinin görüldüğü, o halde, mahkemece, birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılması konusunda, iki haftalık kesin süreyi içeren, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiyenin alacaklıya tebliğ edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Harcın alınmasının veya tamamlanmasının tarafların isteklerine bağlı olmadığı, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceği, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı-
Tensip zaptıyla dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilemeyeceği gibi verilen kesin sürede bilirkişi ücreti ödenmediğinden davanın usulden reddine karar verilemeyeceği- hukuk mahkemelerinde ön inceleme yapılmadan tahkikata geçilemeyeceği ve taraf dilekçelerinde belirtilen getirtilmesi mümkün deliller toplanıp, tahkikat aşamasına geçildikten sonra bilirkişi incelemesinin yapılabileceği- Bilirkişi ücretinin delil avansı niteliğinde bulunduğu, davacı tarafından süresinde yatırılmaması halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağından mevcut delil durumuna göre karar verileceği-
Mahkemece, 13/12/2016 tarihli tensip zaptında, “Davacı vekiline 2 hafta içerisinde eksik gider avansını 150 tl yi yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiğine, kesin süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği ilişkin ihtarlı davetiye tebliğine” hususunun ihtar edildiği, tensip zaptının şikayetçiye 10/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin 01/03/2017 tarihinde istinaf incelemesinden önce Uyap sistemine ve de temyiz dilekçesine eklediği PTT dekontuna göre; belirtilen gider avansını,... PTT Merkez Müdürlüğü'nün ödeme belgesi ile süresinde, 19/12/2016 tarihinde “ Gider Avansı ......İcra Hukuk Mahkemesi ......./......” açıklaması ile gönderdiği, tebliğ edilen tensip zaptında ve tebligat zarfında gider avansının mahkeme veznesine yatırılacağına ilişkin bir ifadenin bulunmadığının, bu nedenle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı gereğince avansın süresinde PTT'ye yatırılmış olduğunun anlaşıldığı, o halde mahkemece, eksik gider avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-