Alacaklının, takip talebine, takibe ilişkin belgeleri eklemediği için itirazın kaldırılması aşamasında artık bu belgelere dayanamayacağı, borç ve akdi ilişki de borçlu tarafından kabul edilmediğinden bu durumda akdi ilişkiye dayalı alacak söz konusu olmadığından, mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gereğince takibin, borçlunun yerleşim yerinde yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 17.04.2017 T. E: 2015/19796, K: 5350-
Kambiyo senetlerinden doğan alacakların, aranacak alacaklar niteliğinde olmasından dolayı, bu alacaklar için TBK.'nun 89/1. maddesinin uygulanmayacağı- İİK. mad. 50/1 uyarınca, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesinin HMK.'nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanarak belirleneceği- Borçlulardan biri için özel yetkili icra dairesinde takip yapılması halinde HMK. mad. 7/1'in uygulanamayacağı- İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelmeyeceği-
Kambiyo senedinin borcunun "aranacak" nitelikte borç olup, borçlunun ikametgahından icra dairesinde takip yapılabileceği-
Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği ya da reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda, HMK'nun 7. maddesi uyarınca borçlunun ikametgah adresinde takibin yapılması gerekeceği-
Kural olarak davanın konusu sözleşmeden doğan para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödeneceğinden, borca ilişkin icra takibinde yetkili icra dairesi alacaklının yerleşim yeri icra dairesi olduğu-
Kambiyo senedine dayanan alacağın "aranacak alacak" olduğu ve kambiyo senedi alacaklısının kendi yerleşim yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı-
Kira alacağının tahsili istemine ilişkin davanın -dava tarihinde yürürlükte olan HMK. mad. 4/1-a gereğince- sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davalının akdi ilişkiyi inkar etmesi durumunda, davacıya akdi ilişkiyi ispat yönünden imkan verilerek, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı hususu ön sorun gibi incelenmesi ve aralarında ticari ilişki bulunduğunun anlaşılması halinde, davacı - alacaklının ikametgahı mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
Çekten kaynaklanan borcun alacaklısının, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği- Muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığından, HMK. mad. 10 gereğince ifa yeri olarak TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline geleceği-