Boşandığı eşi adına faturalı olan buzdolabının borçlu tarafından mal beyanı sırasında bildirilmemiş olmasının "gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçunu oluşturmayacağı–
"Gerçeğe aykırı beyanda bulunan sanıkların cezalandırılması ve tazminata mahkum edilmesi" (İİK. 89/IV, 338) istemiyle icra ceza mahkemesinde 'birlikte' dava açılabileceği gibi, tazminat davasının 'müstakil' olarak da açılabileceği; mahkemece 'ceza davasının düşürülmesine' karar verilirken, 'tazminat isteminin kabulüne' karar verilebileceği–
Borçlu-sanığın mal beyanı dilekçesinde bildirmediği ve haciz sırasında tesbit edilen taşınır mallarının değerinin borcu karşılayacak düzeyde olmaması halinde, 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunun oluşmayacağı–
Vekilin, üçüncü kişi-sanık adına -gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine- icra dairesine yaptığı beyanın gerçeğe aykırı olması nedeniyle asilin cezalandırılamayacağı-
"Yenileme bildirisi"nin tebliği üzerine, yasal bir zorunluk olmadığı halde yapılan beyanın "gerçeğe aykırı" olduğundan bahisle İİK. 338'e göre şikayette bulunulamayacağı–
Borçlu-sanığın mal beyanında bildirmediği iddia edilen taşınır ve taşınmazların, mal beyanından önce alacaklı tarafından bilindiğinin saptanması halinde, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceği–
Sanığın aleyhine takip yapılan firmaya 11.4.1987 vade tarihli bono ile borçlu olduğu halde, İİK'nun 89. maddesi uyarınca çıkarılan haciz ihbarnamesinden sonra süresinde verdiği bildirimde; 'söz konusu firmaya borcu olmadığını' bildirmek suretiyle, İİK.nun 338. maddesinde öngörülen suçu işlemiş kabul edileceği–
"Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" suçundan dolayı verilen "beraat kararı"nı, C. Savcılarının temyiz edemeyeceği–
Fotokopi ile ortaklaştırılıp çoğaltılmış gerekçeli karar kullanılarak karar yazılamayacağı (hüküm kurulamayacağı)–