Zaman tasarrufu amacıyla, icra dairesinde düzenlenen tutanakların (alınan taahhütlerin) kopyeli olarak yazılmış olmasının, taahhüdü ihlal suçunun oluşmasını engellemeyeceği–
Borcun bir kısmına yönelik taahhüdün geçersiz olduğu-
"Taahhüdü ihlal suçu"ndan dolayı "beraat kararı" yerine "ceza verilmesine mahal olmadığına" şeklinde karar verilemeyeceği–
İİK. 111'e dayalı taahhüdün, alacaklının kabulüne gerek kalmadan borçluya bağlanacağı (ve bu taahhüdü yerine getirmemesinin suç olacağı)–
"Kısa karar"da, uygulanan yasa maddesi, hükmün neden ibaret olduğu ve yasa yollarına başvurmanın mümkün olup olmadığının gösterilmesi gerekeceği–
Başka mahkemece verilmiş olan "takibin durdurulması" konusundaki kararın sonucu araştırılmadan, taahhüdü ihlal suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilemeyeceği–
"Taahhütlü kabul bildirisi" borçluya Tebligat Kanununa uygun biçimde tebliğ edilmiş olmadıkça, taahhüdü ihlal suçunun oluşmayacağı–
Borçlunun ödeme taahhüdünün alacaklı (vekili) tarafından açıkça kabul edilmiş olduğu kesinlikle saptanmadan, alacaklı vekilinin sırf borçlu ile birlikte icra dairesine gelmiş olmasına bakılarak, mahkumiyet kararı verilemeyeceği–
Takip kesinleştikten sonra, haciz sırasında yapılan taahhüdün geçerli olacağı–