Sanıklara isnat edilen suçun İİK.’nun 333/a maddesinde öngörülen suç olmasına rağmen, şikayet dilekçesinde iddia edilen huşuların sabit olması halinde, sanıkların eyleminin, İİK.’nun 331/I. maddesinde yaptırıma bağlanan “alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçu” nu oluşturması halinde mahkemece sanıkların atılı suçtan dolayı beraatlerine karar verilmesi gerekeceği-
Müştekinin salt borcun ödenmemesi iddiasının İİK. 333/a 'daki suçu oluşturmayacağı-
Birleşen dosyalarda müşteki vekilince sanığın İİK'nun 331 ve 333/a maddeleri gereğince de cezalandırılmasına karar verilmesi talep edildiği halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin bozmayı gerektireceği-
İİK.’nun 333/a maddesinde düzenlenmiş bulunan suçun oluşabilmesi için, usulüne uygun olarak tebliğ edilen “ödeme/icra emri” nde ödeme için gösterilen sürenin son günü itibariyle, ticari işletmenin borcunu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve hukuken ya da fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisi sanığın, kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen ya da tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmuş olması gerekeceği; bu durumun şirkete ait defter ve kayıtlar ile banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın suç işleme kastının tayini gerekeceği-
Sanıklar hakkında hem İİK.’ nun 331/I ve hem de 333/a maddesiyle cezalandırılmaları istemiyle ayrı ayrı şikayet dilekçesi verilip aynı mahkemenin ayrı esas numaraları altında yargılanmalarının hukuk devleti ilkeleri ve Ceza Kanunu prensiplerine aykırı olacağı; çünkü bir suçtan dolayı sanıkların kanunun iki ayrı maddesinden dolayı cezalandırılamayacakları; bu durumda adı geçen sanıklar hakkında İİK.’nun 331/I maddesinde yazılı suça ilişkin yargılamanın yürütüldüğü mahkeme dosyasının, diğer dosya ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-