Şikâyet dilekçesine göre, şirketin iflas durumunda olduğunun müştekinin bilgisi dahilinde olması karşısında İİK.'nun 333/a maddesindeki suçun oluşmadığı-
Borçluya ait araçlar üzerinde değişik icra takip dosyalarından dolayı 51 adet haciz ve 4 dosyadan dolayı da rehin işlendiğinin bildirildiği dikkate alındığında, şirketin borcu ödeme gücünün olmadığının kabulünün gerekeceği-
Atılı suçun oluşabilmesi için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle ticari işletmenin borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan sanığın alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi ve eylemin başka bir suç oluşturmaması gerektiği-
Şikâyet dilekçesindeki, şirketin borca batık durumda olduğuna yönelik beyan dikkate alındığında, sanıklara isnat olunan suçun oluşmadığının kabulünün gerekeceği-
Şikâyet dilekçesindeki, sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirketin menkul ve gayrimenkul bir mal varlığının bulunmadığının tespit edildiğine, aynı işletmenin başka firmalar ve kişilere de borcunun olduğu duyumunu aldıklarına ilişkin ifade ile birlikte, isnat olunan suçun işlendiğine dair herhangi bir delil de sunulmaması karşısında, atılı suçun oluşmadığının kabulü gerekeceği-
Borçlu şirketin hakkındaki takibin kesinleştiği tarih itibariyle “borçlarını ödeme gücünün bulunmadığının” (yani; İİK.’nun 333/a maddesindeki suçun oluşmaması halinde) sanığın üzerine atılan “sermaye şirketinin iflasını istememek suçu” nun oluşup oluşmadığının anlaşılması için, öncelikle İİK.’nun 179 ve TTK.’nun 324. maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediğinin –bu konuda borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesap defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak- saptanması gerekeceği-
Müşteki vekili sanıkların İ.İ.K.nun 333/a maddesinde yaptırıma bağlanan alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi ve aynı Kanunun 345/a maddesinde düzenlenen sermaye şirketlerinde idare ve temsil görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurlarının şirketin iflasını istememek suçlarından cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ettiği halde, bu suçlar yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, istem dışına çıkılarak ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan hüküm kurulamayacağı-
İİK.’nun 333/a maddesinde düzenlenmiş olan suçun oluşumu için, takibin kesinleştiği tarihte, borçlu şirketin borçlarını ödeme gücünün bulunması ve şirketi hukuken ve fiilen yöneten şirket yetkilisi sanığın alacaklıyı zarar uğratma kastıyla şirket borcunu ödememesi; takibin kesinleştiği tarih itibariyle, borçlu şirketin ödeme gücüne sahip olup olmadığının anlaşılması için borçlu şirket defterleri ve banka hesap defterlerinin bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak, sanığın hukuki durumunun takdiri gerekeceği-
İİK.’nun 333/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için, eylemin başka bir suçu oluşturmaması da gerektirdiği-
Her ne kadar kooperatiflerin TTK. uyarınca ticaret şirketleri arasında gösterilmiş ise de, amacı ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak olan ve bu ihtiyacı karşıladıktan sonra tasfiye ve terkin edilen ve hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan “konut yapı kooperatifleri”nin ticaret şirketi kapsamında değerlendirilmemeleri gerektiğinden, kooperatifi temsil yetkisine sahip olanlar hakkında mahkemece İİK.’nun 333/a maddesinde düzenlenen suçtan dolayı verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı-