Davalının davada taraf konumunda olmayan 3. kişi ile gerçek bir satış işi yapmayıp alınan borcun teminatı olarak taşınmaz verildikten sonra geri alındığını ileri sürmesinde; bir kimsenin kendi muvazaalı işlemine dayanarak hak elde etmesi 4721 sayılı TMK'nun 2. maddesi hükmü gereğince mümkün olmadığı-Mahkemece, edinme tarihi itibariyle, TMK. 219 vd. md. uyarınca edinilmiş mal olan tasfiyeye konu taşınmaz ile ilgili muhtemel karar tarihine en yakın tarih itibariyle güncel sürüm değerinin bilirkişi marifetiyle yeniden tespit ettirerek katılma alacağı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Katkı payı alacağı davasında, araç için alınan kredinin ödemelerinin büyük bir kısmının evlilik birliği içinde yapılıp 1550 TL'sinin mal rejiminin sona erdiği tarihte borç olarak kaldığı, dava konusu aracın bedelindeki kişisel mallar ve borç çıktıktan sonra kalan 13100 TL'nin yarı payı olan 6550 TL ile davacı eşin kişisel malı olan 6000 TL olmak üzere talep miktarının 10833,33 TL olduğu da gözönünde bulundurularak, bu miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, TMK'nun 230. maddesi gereğince, kişisel malın, taşınmazın alım tarihindeki değerine olan oranı belirlenerek,bu oran ile dava konusu taşınmazın, karar tarihine en yakın tarihteki değerinin çarpımı sonucunda elde edilecek miktar, davalının kişisel malı olarak karar tarihine en yakın tarihteki değerden (tasfiye tarihindeki değer) düşülerek kalan miktarın yarısına katılma alacağı olarak karar verilmesi gerekeceği-
Davalının kişisel mal iddiası usulüne uygun olarak ispatlanmadığından ve kişisel malın geliri de edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerektiğinden, TMK'nun 236.maddesi uyarınca, boşanma dava tarihinde banka hesabındaki paranın yarısı üzerinde davacının katılma alacağı bulunduğunun kabulüyle, davacının talep ettiği miktar da dikkate alınarak katılma alacağına karar verilmesi gerekeceği-
Katılma alacağı, katkı payı alacağı davasında, kullanılan krediye ilişkin belgelerin eksiksiz olarak getirtilip boşanma dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin taşınmaza ilişkin borç olarak kabulüyle taşınmazın edinme değerine olan oranı belirlenerek bu oran ile taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin çarpımı sonucunda elde edilecek miktarın kişisel borç olarak TMK'nun 230. maddesi gereğince taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinden düşülmesinden sonra kalan miktarın yarısının aynı Yasa'nın 236. maddesi uyarınca davacının katılma alacağını oluşturduğu-
Dava konusu taşınmaz mal rejiminin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden yaklaşık 30 gün sonra alındığına göre; bu taşınmazın alımında en azından davalının kişisel mal varlığından bir miktarın transfer edildiğinin kabulü gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil, katkı payı alacağı, katılma alacağı, maddi, manevi tazminat davasında, otomobilin satış tarihi ile davaya konu aracın alındığı tarih arasındaki süre dikkate alındığında davalının kişisel malının satışından elde edilen gelirin otomobilin alınmasında kullanıldığının kanıtlanamadığı, boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden maddi ve manevi tazminat istemeyecekleri yolunda anlaştıkları ve anlaşmanın mahkemece onaylanması nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat istemesi mümkün olmadığı-
Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi olmayıp, bu tür davalarda,eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekeceği-
Katkı payı alacağı davalarında yapılacak hesaplamada dava konusu mal varlığının dava tarihi itibarıyla piyasa sürüm değerinin dikkate alınması ve talep halinde faize de dava dilekçesinde istenen miktar için dava tarihinden, ıslah yapılmışsa ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden geçerli olarak yürütülmesi gerekeceği-
Davacının dava konusu taşınmazın alımında edinme tarihi itibarıyla ziynetlerle katkıda bulunduğu anlaşıldığından bu miktarın davacı lehine değer artış payı alacağı doğurduğu ve denkleştirmede davacı lehine dikkate alınması doğru ise de evlenme tarihinden önce edinildiği ve murisin kişisel malı niteliğinde olduğu anlaşılan dairelerin dava konusu taşınmaz hissesinin alımında kullanıldığının, bu nedenle davalı lehine denkleştirmede kişisel mal olarak dikkate alınması gerekeceği-