İstihkak iddiasının ileri sürülebilmesi (istihkak davasının dinlenebilmesi) için, ortada yetkili icra dairesi tarafından yapılmış geçerli bir haciz bulunmasının zorunlu olduğu, bu nedenle "takip konusu borcun ödenmiş olması", "icra dosyasında geçerli bir haciz tutanağı bulunmaması", "ödeme emrinin iptal edilmiş olması", "takibin iptal edilmiş olması", "konulmuş olan haczin süresi içinde satış istenmemiş olması nedeniyle düşmüş olması nedeniyle", "takip konusu kambiyo senedindeki imzaya yönelik itirazın kabul edilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması", "haczin kaldırılmış olması", "takipten feragat edilmiş olması", "istihkak iddiasından vazgeçilmiş olması", "haczedilen taşınırın bütünleyici parça niteliğinde bulunması" h a l l e r i n d e açılmış olan davanın "hukuki yarar yokluğu (veya "davanın konusuz kalması") nedeniyle reddedilmesi gerekeceği çünkü "geçerli bir haciz bulunma" koşulunun "dava koşulu" olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Takip hukukuna dayalı istihkak davalarında dava değerini, takip konusu alacak miktarı ile temyiz konusu olan hacizli mal değerinden hangisi az ise o değerin oluşturduğu-
Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait hak edişin (istihkakın) doğrudan haczine karar verilemeyeceği-
İcra takibinin iptaline karar verilmesiyle istihkak davasının konusuz kalacağı ancak mahcuzların değeri üzerinden tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücreti tayini gerektiği-
İİK.’nun 97/XIII maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, davacı üçüncü kişinin teminat yatırması halinde mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ve bu kararın uygulanmış olması gerekeceği; icra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen üçüncü kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa, bu durumda takibe devam edileceğinden, istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği-
Takip konusu borcun -kısmen veya tamamen- davacı üçüncü kişi tarafından haciz ve muhafaza tehdidi altında ödenmiş olduğunun anlaşılması halinde, istihkak davasının bedele dönüşmüş olacağı ve mahkemece üçüncü kişinin istihkak davasının haklı bulması halinde "istihkak davasının kabulüne ve haczin kaldırılmasına" değil, "istihkak davasının kabulüne ve davacının alacaklıya ödemiş olduğu bedelin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı alacaklıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davalarında alacak miktarı ile haczedilen malların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği-