İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklının yararına olduğu, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekeceği-
Dava konusu haciz, borçlunun huzurunda yapılmış olup, İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin, borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararına olduğu-
Üçüncü şahsın, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecbur olduğu, bu müddet zarfında dava açmadığı takdirde üçüncü şahsın alacaklıya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılacağı-
Davalı alacaklı tarafından açılan karşı dava dilekçesinin yasal hasım olan davalı borçluya tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, davalı borçlunun dava konusu aracı ile birlikte başka araçlarını da dava dışı kişilere satması nedeniyle İİK'nin 280/son maddesinin söz konusu olduğu, davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı işlemler bulunduğu- Bozma sonrası yargılama sırasında borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, İİK. 193 uyarınca borçlu hakkındaki takiplerin düştüğü, istihkak davası ve buna bağlı olarak açılan tasarrufun iptali davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından konusu kalmayan asıl ve karşı davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığı-
İstihkak davasına karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında verilen hükmün bozulması üzerine yapılan yargılama sırasında borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, İİK. mad. 193 uyarınca, borçlu hakkındaki takiplerin düştüğü, istihkak davası ve buna bağlı olarak açılan tasarrufun iptali davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından, "konusu kalmayan asıl ve karşı davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesinin isabetli olduğu-
"Yasal hasım olan davalı borçluya tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, davalı borçlunun dava konusu aracı ile birlikte başka araçlarını da dava dışı kişilere satması nedeniyle İİK'nin 280/son maddesinin söz konusu olduğu, davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı işlemler bulunduğu" gerekçesiyle yapılan bozma sonrası yargılama sırasında borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından, İİK. mad. 193 uyarınca borçlu hakkındaki takiplerin düşeceği, istihkak davası ve buna karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının konusuz kaldığı ve bu durumda asıl ve karşı davalar hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına karşın üçünü kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğünün takibe devam edeceği ve böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, davacı üçüncü kişinin %40 (şimdi; %20) tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin İİK. mad. 97/13’deki koşulların alacaklı yararına oluştuğundan söz edilemeyeceği-
İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilmesi ve neticede davanın reddedilmesi halinde alacaklı lehine hükmedilecek olan tazminat oranının %20 olarak değiştirildiği - (6352 s. mad. 19, İİK. mad. 97/XIII)- 02.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren bu değişiklik nedeniyle bu tarihten itibaren tazminat oranının %20 olarak uygulanması gerekeceği-
Teminatın yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK'nun değişik 97/13. maddesi gereğince % 20 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata karar verilmesi gerekeceği-