Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılarak dava konusu uyuşmazlık üzerinde bir inceleme yapılması halinde, “yeniden esas hakkında bir karar” verilmesi gerektiği- 7251 s. K. ile HMK’nın 356. maddesine eklenen 2. fıkranın farklı bir değerlendirme yapılmasını gerektirir nitelikte olmadığı-
Temyizen incelenmesi istenen kararın, ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin satışın durdurulmasına ilişkin ek karar olup, ek karar tarihi itibariyle satışın durdurulması şikayetine ilişkin kararın istinaf incelemesine tabi olup, temyize konu karardaki izaleyi şuyu kararının onanması yasal anlamda ek karara ilişkin olmadığından ek karara yönelik istinaf talebi ilgili Bölge Adliye Mahkemesi dairesince incelenmesi gerekeceği-
Daha önce muhatapça açılıp okunsa da, elektronik yolla yapılan tebligatın, tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı-
Borçlunun yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi vermesi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması halinde, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
HMK'nun 341. maddesinin 1. fıkrasına göre, İlk Derece Mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği; bu maddeden de anlaşıldığı gibi, tedbir / hacizle ilgili istinaf edilebilecek kararların, bu taleplerin reddine ilişkin kararlar ile kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlar olduğu- Davalı vekili tarafından mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin ara karara yönelik süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, mahkemesince verilen 03/06/2020 ve 08/06/2020 günlü ara kararlarının ise HMK 341. maddesi gereğince istinafa tabi bir karar olmadığından davalı vekili tarafından mahkemenin 03/06/2020 ve 08/06/2020 günlü ara kararlarına yönelik olarak öncelikle mahkemesinde itiraz yoluna gitmesi gerektiği ve mahkemesince duruşmalı olarak bu itirazın incelenmesi ve 'itirazın reddine' karar verilmesi halinde, bu karara karşı 'istinaf başvurusu' yapma imkanı olduğu halde, ihityati haciz kabul kararına karşı doğrudan yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 341/1. ve 352/1. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu bonoda keşideciye atfen atılan iki imzanın davacı kooperatifin müteaahhidi olan dava dışı kişiye ait olduğunun sabit olduğu, bu şekilde düzenlenen bononun davacı keşideci kooperatifi bağlamadığı açık olup, açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Yargılama biçimi yönünden Hukuk Muhakemesinin safhalarından tahkikat ve sözlü yargılama bölümlerinin tarafların muvafakati alınmadan ve gerekçe gösterilmeden atlanarak ön inceleme duruşmasında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun süresinde gerekçeli istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği-
Süresinde istinaf süre tutum dilekçesini verdiği halde, istinaf gerekçelerini içeren dilekçenin süresinde verilmemesi ve süre tutum dilekçesinde de istinaf sebeplerinin belirtilmemesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, kamu düzeniyle sınırlı inceleme yapılarak karar verilmesi, kamu düzenine aykırılık da bulunmaması durumunda da istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesinin, yargılamayı sonlandırdığı celse açıkladığı kısa kararda ve gerekçeli kararda kanun yoluna başvuru süresini 15 gün olarak belirttiği, gerekçeli kararın davacı vekiline 19.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin mahkemece belirtilen 15 günlük sürenin son gününde fakat yasayla düzenlenen iki haftalık süre geçtikten sonra 03.01.2017 tarihinde harçlandırılmış dilekçesi ile kararı istinaf ettiği - Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin süresinde olduğu kabul edilip, istinaf talebinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, süre tutum dilekçesi istinaf dilekçesine dönüşmediği için ortada usulüne uygun ve süresinde yapılmış bir istinaf talebinin bulunmadığı gerekçesi ile istinaf dilekçesinin  reddine karar verilmişse de incelenen bölge adliye mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yönünden bir değerlendirme yapılmadan hüküm tesis edilmesi isabetsiz olduğu-