Teminat amacıyla verilen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin, davalı bankanın bono bedelinin tamamı üzerinden değil, asıl borç bakiyesi olan üzerinden icra takibi başlattığı ve harca esas değerin bu tutar olduğu eldeki davada, ilk derece mahkemesince senet tutarının tamamı üzerinden harç ikmali yaptırılmasının ve kabul edilen kısım üzerinden davalı banka aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı-
Uyuşmazlık; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-(6) maddesi gereğince kesin nitelikte olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre somut olayda eksikliklerin İlk Derece Mahkemesince mi yoksa Bölge Adliye Mahkemesince mi giderilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır..
Direnmeye konu miktar 1.600,86 TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatından ibaret olduğundan ve bu tutar, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararını verdiği tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığından, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği- "Kesinlik sınırı belirlenirken sadece direnme konusu uyuşmazlığa değil temyiz eden davalılar aleyhine hükmedilen tüm alacakların toplam miktarına bakılması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği-
Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklı tarafından ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulmadığı gerekçesi ile kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapıldığı belirtilerek, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ise de; şikayet dosyasının ve UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucu; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının alacaklı tarafa 25.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından 05.03.2021 tarihinde yasal süresinde ayrıntılı istinaf dilekçesinin sunulduğu anlaşıldığından; Bölge Adliye Mahkemesince, ayrıntılı istinaf dilekçesinin süresinde verildiği gözetilerek, alacaklının ayrıntılı istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sadece kamu düzeninden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak ile dava konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer oluşturur. Dosya içeriğine göre davacının alacağına konu icra dosyasında takipte kesinleşen miktar 53.996,00 TL olup, temyize konu edilen bu miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı-
Tahliye davalarında istinaf sınırı, karar tarihindeki kira bedelinin 12 aylık tutarına göre belirlendiği ve karar tarihindeki kira bedelinin 12 aylık tutarı karar tarihindeki kesinlik sınırının(2022 için 17.830,00 - TL) altında ise kararın miktar yönünden kesin olacağı-
Kamulaştırma bedelinin tespiti ile terkin istemine ilişkin eldeki davada, istinaf mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre somut olayda eksikliklerin ilk derece mahkemesince mi yoksa bölge adliye mahkemesince mi giderilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık; ortak alana el atmanın önlenmesi ve eski hâle getirme istemine ilişkin eldeki davada, istinaf mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre somut olayda eksikliklerin ilk derece mahkemesince mi yoksa bölge adliye mahkemesince mi giderilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır..
Kısa kararının tefhimi  üzerine 10 günlük istinaf süresinde süre tutum dilekçesi sunulmadığından süresinden sonra yapılan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği (İstinaf yasa yoluna başvuru süresinin tefhimden itibaren başlatabilmesi için kurulan kısa kararın gerekçe içermesinin yasal bir zorunluluk olduğuna ilişkin itirazın kabul görmediği)- 650.000,00 TL bedelli senet üzerindeki "iş bu emre muharrer senet aynen döviz cinsi üzerinden ödenecektir" ibaresiyle, 650.000,00 TL'nin ödeme tarihindeki kura göre döviz cinsinden ödeneceğini düzenlediğinden senedin geçerliliğini etkilemeyeceği- "Borçlunun borca itirazı ile çelişen imza inkarı" dinlenmeyeceğinden, borçlunun imza inkarında bulunduktan sonra senedin teminat olarak verildiğini beyan etmekle borca itiraz etmesi halinde artık imza inkarının dinlenmeyeceği-
Bölge adliye mahkemesince verilen kararın HMK 353/1-a-6 gereğince kesin nitelikte olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre somut olayda eksikliklerin ilk derece mahkemesince mi yoksa bölge adliye mahkemesince mi giderilmesi gerektiği-