Davalı taraf tanık listesi bildirmiş olup tehdit ve hile iddiasına dayalı olarak isimlerini bildirdiği kişiler savcılıkta dinlenmemiş olup yargılamada ifadelerine başvurulmadığı, davalının savunması tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği üzere, davacının tanık dinlenmesi için muvafakatine gerek olmadığından, savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verildiği-
İlk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair hükmün davacı alacaklı tarafından icraya konulması üzerine davalı borçlunun ödeme beyanı borcu kabul anlamında olmayıp, bu beyanın istinaf isteminin reddi gerekçesi yapılamayacağı- Hüküm kurulması için delil olarak gösterilen hususların usulüne uygun olarak toplanması ve gösterilmesi gerekeceği-
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yolu bırakılıp başka bir takip yolu seçilemeyeceğinden, menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte borçlunun yetki itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilmiş, icra müdürlüğünce borçluya örnek no:7 ilamsız takipte ödeme emri gönderilmiş ve bu ödeme emrine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmış olduğundan, gönderilen bu ödeme emrinin usulsüz olduğu ve usulüne uygun yapılmış bir icra takibi ve takibe itirazdan bahsedilemeyeceğinden mahkemece itirazın iptali davasının reddi gerektiği-
Davalının mutabakat tutanağında şahit sıfatı ile yer aldığı, dolayısıyla tutanağa taraf olmadığı ve söz konusu tutanak ile dava dışı şirketin borcunun ödendiğinin belirtilmesi karşısında mahkemece, davacının alacağından ödendiğinin kabulü ile bu miktar mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verileceği-
Gerekçede bir açıklama yapılmaksızın, ek bilirkişi raporuna neden itibar edildiği belirtilmeden eksik inceleme ile ayıplı imalatlara ilişkin yazılı şekilde karar verilemeyeceği- Sözleşmenin gecikme cezasına ilişkin olan maddesi, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğundan, taşınmazın davacıya fiilen hangi tarihte teslim edildiğinin belirlenmesinin önem arzettiği, davacının dosyaya ibraz ettiği teslim tutanağında davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunmadığı ve davalı şirketin de bu hususu yargılamada bizzat ileri sürdüğü anlaşıldığı, davalının bu savunması üzerinde durularak dairenin davacıya fiilen hangi tarihte teslim edildiği hususu üzerinde değerlendirme yapılarak, gerekli araştırma ve inceleme yapılmalı ve fiilen teslim edilen tarihe göre, açıklanan sözleşme hükmü değerlendirilerek cezai şart talebinin yerinde olup olmadığı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Kısa kararda davanın kabulüne denilerek asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmiş, gerekçeli kararda ise davanın kısmen kabulüne denilerek asıl alacak ile birlikte işlemiş faize yapılan itirazın iptaline karar verilmiş olup, bu durumda kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması doğru görülmediği, davacı dava dilekçesinde asıl alacağa yapılan itirazın iptalini talep etmiş olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşme hukuku uyarınca, davacının edimini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirip getirmediğinin tespiti ile sözleşmeye aykırılık var ise bu aykırılığın davalının 3. kişiler nezdinde aleyhine tahakkuk ettirilen cezai şarttan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne kadarlık miktardan sorumlu olduğunun dava tarihi itibariyle tespit edilerek bu miktarın davacı alacağından mahsubu yoluna gidilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Bozmaya uyulduğu halde bozma gereğinin yerine getirilmediği, yargılama safhalarına uyulmayıp, ön inceleme dahi yapılmadığından, yapılacak iş ön inceleme sonunda taraflarca gösterilip de dosyaya ibraz edilmemiş deliller için taraflara süre verilip, deliller sunulduğu takdirde bozma ilamı gereğince icra müdürlüğünün yetkisini hadise şeklinde inceleyip sonucuna göre icra müdürlüğü yetkili değilse davanın bu nedenle reddine, yetkiliyse bu kez mahkemenin yetkisine yönelik itiraza göre karar verilmesi gerektiği-
Davanın, taşıma ilişkisinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece, davalının ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bu konuda bilirkişi tarafından düzenlenen 16.02.2016 tarihli raporda davalı defterlerinin ........ İcra Müdürlüğünde olduğu, bu nedenle davalı defterlerinde inceleme yapılamadığı belirtilmek suretiyle davacı defterlerine göre rapor düzenlendiği, dosyada iki adet bilirkişi raporu olup her ikisinin de davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeye ilişkin olduğu, mahkemece, davalı defterleri üzerinde inceleme yapılmaması hususu gözardı edilerek eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davanın kredi kartı kullanımından doğan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, bu durumda kredi kartı kullanımından doğan alacak özel kanun niteliğinde bulunan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre inceleme yapılması gerekirken somut olayda 6502 sayılı kanunun uygulanmasının yerinde olmadığı-