Takip dayanağı senetlerin düzenleme tarihi itibariyle, çift vadeli olarak düzenlendiğinden bono vasfında sayılamayacağından takibin iptalinin gerekeceği-
Muteriz borçlunun, bononun tanzim tarihinde, diğer borçlu Apartman Yönetiminin yönetim kurulu başkanı olmadığı, temsil sıfatının olmaması nedeniyle kat maliklerini borç altına alma hak ve yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle bono bedelinden şahsen sorumlu olacağı cihetle borca itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
Senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olduğu, birden fazla imza atılmasına gerek bulunmadığı- Bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imzanın aval olarak değerlendireceği-
Takip dayanağı senedin yabancı dilde düzenlendiği anlaşıldığından, mahkemece, takip dayanağı bononun yabancı dilde düzenlendiği dikkate alınarak, söz konusu belgenin düzenlendiği İngilizceyi ve ülke hukukunu inceleyebilecek yeterlilikte, özellikle üniversitelerin ticaret ve kambiyo hukuk dalından seçilecek hukukçu bilirkişiye inceleme yaptırılmak suretiyle, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfında olup olmadığının, takip alacaklısının takip hakkının bulunup bulunmadığının, söz konusu belge bono niteliğinde ise borçlunun sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tesbiti yönünde rapor aldırılarak, oluşacak sonuca göre şikayetin karara bağlanması gerektiği-
Bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, selahiyetli hamil sayılacağı- Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse, son ciroyu imzalayan kimse poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılacağı- Alacağın temlikine ilişkin herhangi bir temliknameye ihtiyaç duyulmaksızın alacaklının yetkili hamil olduğunun kabulünun gerekeceği-
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu davada, sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirileceği- İtiraz eden ve adı geçen şirket yetkilisi olan borçlunun kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası da bulunmadığından, kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmesi gerekeceği-
Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterli olduğu, her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği-
Takibe konu bonoda itiraz eden borçlunun lehtar ciranta olduğu görüldüğünden, yetkili hamil olan alacaklının, borçlu hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu-
Kambiyo takibine konu edilen bononun zorunlu unsurlarından olan keşideci imzasının senette bulunmadığı, senedin ön yüzünde bulunan tek imzanın, keşideci şirketi temsilen değil, gerçek kişinin ismi yazılarak altına aval sıfatı ile atıldığı anlaşıldığından, bu hali bu hali ile takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından takibin İİK. mad. 170/a gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Bono bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedele itibar olunacağı, bu kuralın istisnasının bedel bölümünde tahrifat yapılmış olması olduğu- HMK. mad. 266 uyarınca borçlunun tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği-