Takibe konu olan iki adet bonoda, şikayette bulunan borçlunun, lehtar (birinci ciranta) olduğu görüldüğünden, yetkili hamil olan alacaklının, borçlu ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bononun keşidecisine ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu, icra dosyasında söz konusu bonolar bakımından protesto çekildiğine dair bir belge bulunmadığı görülmekle, alacaklı hamilin takibe dayanak bonolar yönünden cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği anlaşıldığından, mahkemece, İİK'nun 170/a-2. maddesi hükmü uyarınca bu husus re'sen gözetilerek, alacaklının müracaat hakkını kaybettiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Senet üstüne maddi hata yapılarak yanlış yazılmış olan tanzim tarihinin tahrif yapılarak düzeltilmiş olmasının senedin kambiyo senedi niteliğini etkilemeyeceği-
Lehtar ve keşideci sıfatının birleşmesi durumunda, düzenlenen senedin, bono niteliğinde sayılmayacağı- Keşideci ve lehtar arasındaki hukuki durumun cirantayı etkilemeyeceği-
Vade unsurunu taşımayan senedin, görüldüğünde ödenecek bono olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, bu eksikliğin senedin bono olma vasfını etkilemeyeceği- Vadesi gösterilmemiş bononun bir yıl içinde ibraz edilmemiş olmasının, zamanaşımı müddeti dolmadıkça senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmayacağı- İcra takibinin borçluları, bonoyu tanzim eden (keşideci) ve onun lehine aval veren avalist olup, tanzim tarihinden itibaren 1 yıllık ibraz müddeti ve onun bitiminden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde takibe geçildiğine göre, borçlular hakkındaki takipte bir usulsüzlük bulunmadığından müracaat hakkının düştüğünden bahsedilemeyeceği-
Başlangıçta tamamen doldurulmamış olan bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı belgeyle açık şekilde ispatlanması gerektiği-
Aval için imzanın yeterli olup, ad ve soyadın yazılmasının gerekmeyeceği- Aval veren kimsenin kimin için taahhüde girmiş ise onun gibi sorumlu olacağı- Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olması için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması gerektiği-
Borçlunun, takibe dayanak senedin, veresiye fişi aslından koparıldığına ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı-
Bononun miktara ilişkin yazı ile yazılan kısmında tahrifat yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş ve takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekli olsa da, bononun düzenlenme tarihindeki Türk lirasının değeri göz önüne alındığında, 275.00 TL için bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, bononun miktarının yazı ile bono metnine yazılırken "bin" kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmadığının kabulü gerektiği; mahkemece; “ikiyüzyetmişbeş” ibaresinin arkasına (bin) yazısının sonradan eklendiğini tespit edildiğinden, icra takibinin 274.725,00 TL'lik kısmının durdurulmasına karar verilmesinin kabulünün aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacağı-
Lehtarın cirosu bulunmadığına göre, takip alacaklısının yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği ve takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senedin ödeme tarihinde tahrifat yapıldığı ve tahrifattan önceki ödeme (vade) tarihinin düzenlenme tarihinden önceki bir tarihe ait olduğunun anlaşılması halinde, senedin kambiyo niteliğinde bulunmadığının kabulü ile kambiyo takibinin iptaline karar verilmesi gerektiği-