Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olduğundan bu davalar sonucunda verilecek kararlar şekli bakımından kesinleşmiş olsalar dahi maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı- Bu davalar sonucunda verilen kararların sonradan gerçeğe aykırı ve yanlış olduğunun anlaşılması halinde her zaman için aksi iddia ve ispat edilebileceği gibi tespit hükmü niteliğindeki bu kararların sonradan açılacak başka davalarla da kesin hüküm oluşturması ve mahkemeleri bağlamasının da düşünülemeyeceği- Bunun sonucu olarak ister başkaları tarafından isterse kendisi tarafından hasımsız olarak açılan dava sonucunda mirasılık belgesi alınmış olsa dahi önceki mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlenmesinde hata yapıldığını veya eski tarihli mirasçılık belgesinde ölümler nedeniyle paylarda değişiklik olduğunu, eski tarihli mirasçılık belgesinin ifasında hukuksal sorunlar olduğunu öne süren her mirasçının hasımsız olarak açacağı yeni bir davayla mirasçılık belgesini isteme veya mirasçılık belgesinde kendilerine pay verilen diğer mirasçıları hasım göstererek bu mirasçılık belgesinin iptali ile gerçeğe uygun yenisinin verilmesi istemiyle dava açma hakkı olduğu-
Mirasçılık belgesi istenmesine ilişkin açılan davada mahkemece, Bakanlar Kurulunun izni ile Türk vatandaşlığından çıkarak Alman Vatandaşlığına geçen mirasçıların sağ olup olmadığının tespiti için resmi kurumlardan araştırma yapılarak, gerekirse tanık dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Murisin ikinci eşi F... S...'nin muristen sonra 1990 yılında öldüğü anlaşılmakla murisin mirasından pay almaya hak kazandığı, ancak dava tarihinde F... S... çocuksuz olarak ölmüş olmakla bu mirasçıya isabet eden payın kardeşleri ve onların alt soylarına dağıtılmak suretiyle muris M... C... G..'in mirasçılarının miras paylarının belirlenmesi gerektiği-
Davanın, mirastan yoksunluğun tespiti ve mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olduğu-  Davalı S.. Ç..'nin eşi muris O.. N.. Ç...'yi öldürdüğü için açılan ceza davasında cezalandırılmasına karar verildiği ancak kararın sanıklar tarafından temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği bu durumda mahkemece Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/486 Esas - 2013/205 Karar sayılı dosyasının HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılarak, bu davanın sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olduğundan, bu davalar sonucunda verilecek kararlar şekli bakımından kesinleşmiş olsalar dahi maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı-
Mirasçılık belgesinin, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturacağı, bu belgenin; muris ile mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu-
"Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi" olduğu- Genel hüküm niteliğinde bulunan TMK'nın 598/1 maddesinde veraset belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesinin öngörüldüğü- Mirasçılık belgesi verilmesinin sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmekte ve çekişmesiz yargı kapsamında kaldığı-  Veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği kaldı ki veraset belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı- Bu nedenle mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan dava çekişmeli yargı niteliğinde olduğundan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Nüfus kayıtları ile dava dilekçesinde belirtilen mirasçılık ilişkisi kurulamadığı takdirde mahkemece davacının çağrılıp dava dilekçesindeki irs ilişkisi ile ilgili delillerinin sorulması gerekeceğinden bu tür istemler üzerine mahkemelerce duruşma açılması ve yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu çekişmeli yargıya ilişkin bir husus olmayıp, daha önce noter tarafından verilen mirasçılık belgesine itiraz niteliğinde olduğundan mahkemece davacının itirazının incelenmesinin sulh hukuk mahkemesince değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesinin, mirasçıların murisle soybağı ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belge olduğu- Hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davaların kural olarak hasımsız açılması ve çekişmesiz yargı yoluyla görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de hukuki yarar bulunması koşuluyla bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilmek suretiyle hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yoluyla görülüp sonuçlandırılmasının da mümkün bulunduğu- Kanunlarımızda ister hasımlı isterse hasımsız olarak açılsın mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda duruşma yapılmaksızın evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı bu nedenle mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verilemeyeceği-