HMK'ya göre; taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davanın erteleneceği, bununla beraber hâkimin, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebileceği- Dava açıldıktan sonra vefat eden davacının vefatından sonra, yargılamaya devam edilebilmesi için, mirasçıların tamamının davaya katılımının sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde; tüm mirasçılardan izin alınması veya terekeye temsilci atanması yoluyla taraf teşkilinin sağlanması konusunda davacı vekiline süre tanınarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece veraset belgesi getirtilerek anılan davacıdan başka mirasçıların bulunması halinde diğer mirasçıların HMK'nın 59 ve 60. madde hükümleri uyarınca davaya dahil edilmeleri ve asil olarak katılmaları halinde davaya onaylarının alınması ya da dava dışı diğer mirasçıların davayı açan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname vermelerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması için davayı takip eden davacı ...’a süre verilmesi ve tayin edilecek tereke temsilcisi marifetiyle davanın yürütülmesinin sağlanması, davayı açan mirasçı tarafından diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının alınması için davaya dahil ettirilmemesi ya da diğer mirasçılarca davayı takip eden vekile verilmiş vekaletnamelerin sunulmaması ya da davayı açan anılan mirasçının terekeye temsilci atanması için dava açmaması durumunda davanın aktif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ecrimisilin bölünebilir hak olduğu ve elbirliği mülkiyetinde ortaklardan herhangi birisinin kendi payına hasren talepte bulunabileceği de gözetilmek suretiyle işin esası yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerektiği- Muvafakatın duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabileceği; ancak bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verileceği- Somut olayda; dava konusu taşınmazdaki davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu olduğu için davacının tereke adına dava açtığı gözetilerek davada iştirakin sağlanması gerektiği-
Miras bırakanın davacı dışında mirasçılarının bulunduğu veraset ilamıyla sabit olduğundan, davada yer almayan ortakların (mirasçıların) olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekeceği- Mirasbırakan, kadastro tespitinden sonra öldüğüne göre 3402 Sayılı Yasa'nın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü süre uygulanamayacağından, hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu taşınmazlardaki çekişmeli payların ... ve ...'den olma mirasbırakanı ...'e ait olduğu halde, davalılardan ...'in Tapu Müdürlüğü aleyhine açtığı 2011/503 esas sayılı kayıt tashihi davası sonucunda malik isminin ... kızı ... şeklinde değiştirildiğini ve intikale konu edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakanı olan ... kızı ... adına tapuya tesciline-
Tapu iptali ve tescil isteği-
Hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, mahkemece, dava dışı kalan mirasçı ...’nin davaya muvafakatının alınması, bu yerine getirilemez ise TMK'nun 640. maddesi gereğince atanacak tereke temsilcisi aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek esas hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalıdan aldığı 213.000-USD borcun teminatı olarak, ... parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını davalıya temlik ettiğini, borç ödendiğinde taşınmazın iade edileceği ödenmediği takdirde taşınmazdaki ½ payın satılarak borcun ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına rağmen davalının taşınmazın devrine ve satışına yanaşmadığını, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile-
Mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu için kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için mirasçıların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği- Keşideci murisin terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmakla birlikte, menfi tespit talebi yönünden mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı- Menfi tespit davasının tereke üzerinde tasarruf işlemi olmayıp terekedeki hakların korunmasına yönelik bir dava olduğu- Davacının davaya konu kambiyo senedindeki imzanın murisine ait olmadığına ilişkin talebi açısından mahkemece verilen kararın terekeye yönelik verilmiş bir karar olacağı cihetle mahkemece dava dışı mirasçıların muvafakatinin alınması, davaya katılımının sağlanması ya da terekeye temsilci tayininin zorunlu olmadığına yönelik direnme kararı verilmesi gerektiği-