Terekenin tespiti ile tereke defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin açılan davada, miras ortaklığına temsilci atanan kişinin görevi taksime kadar tereke ile ilgili bütün işlerde, temsil görevini yerine getirmek olduğundan, miras ortaklığına atanacak temsilcinin görev ve yetkisinin kural olarak terekenin paylaşılmasına kadar süreceği gözönünde tutulmadan tereke temsilcisinin görevinin kararın kesinleşmesine kadar olduğu şeklinde görev süresine sınırlama getirilmesinin isabetsiz olduğu- 
Yasa veya elbirliği mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmelerinin zorunlu olduğu- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkin açılan asıl ve birleşen davada, birleşen davanın mirasbırakan adına tescil istekli olarak açıldığı, mirasbırakanın dava dışı mirasçılarının bulunduğundan, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği- 
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerektiği- Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada, dava konusu taşınmazın 1/2 payı davalı, 1/2 payı ise elbirliği halinde davacı ile dava dışı E.A. adına kayıtlı olduğu, davacının dava açarken dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu olduğundan payın diğer ortağı "E.A.'ın" davaya onay vermesi veya TMK. mad. 640 uyarınca terekeye temsilci atanması gerektiği, dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada, dava konusu taşınmazın payının bir kısmının davalı adına kayıtlı olduğu, davacı davayı, murisin oğlunun mülkiyetine dayanarak açtığından payın, elbirliği mülkiyeti niteliğinde olduğu- Diğer mirasçıların muvafakatlarının sağlanması ya da terekeye temsilci atanması sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması gerektiği ancak muvafakat sağlanamadan, işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı- Davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, önalıma konu çekişme konusu payın muris adına tescili gerektiği halde davacı adına tescilinin isabetsiz olduğu- 
Terekenin tespiti istemiyle açılan davda, tüm mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması, ölüm yerinde bulunan tereke mallarının korunması için gerekli önlemlerin alınması, murisin yerleşim yerinin hadise şeklinde incelenerek tespiti ile murisin yerleşim yerinin başka bir yer olduğunun belirlenmesi halinde yetkisizlik kararı verilerek tereke dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiği- 
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine-
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğunun olduğu-
Çekişmeli taşınmazın tamamının ... Nehrinin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması sebebiyle tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleştiği, davacı tarafın mülkiyet hakkının sona erdirilmesi karşılığında taşınmazın tam değeri olmasa da bir miktar tazminat ödenmesi gerektiği, taşınmazın nehir yatağında bulunması, zemin özellikleri, tarımsal amaçlı değerlendirmeye müsait olmaması ve benzeri hususlar gözetilerek bilirkişi yardımıyla tespit edilen değerin 1/4'üne isabet eden kısmının ödenmesinin hakkaniyete uygun olacağı-
Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK. mad. 59 ve 60 uyarınca birlikte dava açmaları, aleyhlerine birlikte dava açılması, birlikte hareket etmeleri, dava açmayan ya da açılmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya ya da savunmaya onaylarının alınması ya da davayı açan ya da savunan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri, bunlar sağlanamazsa TMK. mad. 640 gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerektiği- Murisin fiil ehliyetinin olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin açılan davada, tek başına dava açan mirasçılardan H.A., terekeye temsilci olarak atanmamıştır. Yargılama sırasında diğer mirasçıların muvafakatinin de temin edilmediği- Mirasçılardan sadece birinin tek başına bu davayı açamayacağı gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkin açılan davada, C.Y., M.H.Y.'ın mirasçısı olup murisin vefatıyla, İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/51 Esas sayılı dosyasında hem davacı hem davalı olduğundan, mirasçılar arasında menfaat çatışmasının ortaya çıktığı- S.Y., M.H.Y.'ın mirasçısı olmadığı, tapu iptali ve tescil davasında, S.Y. hakkında verilecek hüküm sonucu, terekeye dışarıdan mal dahil olabileceği ve davacıların dava açmakta hukuki yararı olduğundan, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-