Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu ayrı olacağından, bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığının keşfen incelenmesi, taşınmazın konumunun düzenlenecek paftada kadim köy ve kasaba ya da şehirlere göre haritasında işaret edilmesi, vakfın niteliği hakkında bu belirlemeden sonra görüş bildirilmesinin zorunlu olduğu- Vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması gerektiğinden, vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilerek, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmesi, Vakıflar Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınması ve HMK. mad. 266 uyarınca bilirkişiler kurulu görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerektiği-  Araştırma sonucu kayıtlardaki vakıf şerhinin terkini gerektiği kanısına varıldığı takdirde, her bir parsel numarası ve maliki ayrı ayrı yazılarak, davacıların murislerinin ve davacıların müşterek payına hasren infaza elverişli şekilde HMK. mad. 297/2 gereğince hüküm kurulması gerektiği-

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.12.2013 günlü hükmün Yargıt ...