Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle borç miktarının belirlenerek, terekenin aktifini oluşturan araçların hurda değerlerinin tereke borcunu karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve maktu harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususun kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğunun kabul edileceği, aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekeceği, mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan, muris adına ......... model motorsiklet için değer tespiti yaptırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı- Davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verildiği göz önünde bulundurularak, yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulmaması gerekeceği-
TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-
Davacı tarafından borçlu mirasçı hakkında “aciz vesikası” alınmamış olduğuna göre, mahkemece, davalının şahsi malvarlığının ret tarihindeki değeri tespit edilip, bu malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığının usulünce araştırılıp saptanması; yeterli olması halinde veya yeterli olmamasına karşın davalının yeterli güvence göstermesi halinde talebin reddine karar verilmesi gerekeceği- Mirasçının, mirası reddetmesinin nedenini, alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddedip etmediğini tespit edebilmek için terekenin aktif ve pasifinin mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile belirlenmesi gerekeceği-
Mirası hükmen reddin tespiti isteği-
TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-
Böyle bir davada sulh hakiminin görevinin, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca red beyanını tespit ve tescil etmekten ibaret olduğu, bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde; Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 150. maddesi gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece yapılan incelemelerde murisin aktif ve pasif malvarlığının araştırılmasında ölüm tarihinin esas alınmadığı, murise ait banka kaydının bulunup bulunmadığı, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulduğunun görüldüğü, mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mirasın hükmen reddi isteği-