İhtiyati tedbir olarak da vakıf yöneticilerinin geçici olarak görevden uzaklaştırılmaları ve vakfın yönetimi için kayyım atanması istemli davada; ihtiyati tedbir kararı ile geçici olarak görevden uzaklaştırılan yöneticilerin vakfı temsile yetkileri bulunmadığından vakıf yöneticilerinin geçici olarak görevden alınma tarihinden sonra verdikleri vekaletnamelerin yok hükmünde olduğu ve iş bu vekaletnameler ile vakfı temsil edemeyecekleri açık olduğundan, dava şartları arasında sayılan dava takip yetkisine ve davaya vekâlet ehliyetine sahip olmadığı-
Dava, işveren ve iş kazası olmadığı, iş kazasından dolayı sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Ecrimisil ve tazminat istemleri- Davacının sonuçlanan davada hükmedilen ve davalı tarafından tahsil edilen paranın davalıdan geri alınmasına ilişkin talebi hakkında, bir diğer dosyada yargılama yapılarak bir hüküm verilmiş ve bu karar kesinleşmiş olduğundan, davacının bu talebi yönünden kesin hüküm oluştuğu-
Davacı vekilinin, müvekkili şirketin yönetim ve icra kurulu üyesi, nakit akış koordinatörü, yönetim kurulu üyesi, finansman müdürü ve muhasebe direktörü olan davalıların 2002 yılı Eylül, Ekim ve K. aylarında dava dışı U.'ya avans şeklinde usulsüz olarak kaynak aktardıklarını iddia ederek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla verdikleri zararın tahsilini talep ettiği davada, her ne kadar bölge adliye mahkemesince eldeki davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, işçi sıfatı olduğu anlaşılan bu kişiler aleyhine açılan dava yönünden, talep halinde dava dosyasının görevli İstanbul İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ise de, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu-
30.11.2021 tarihinden sonra, ihalenin feshi talebinin, satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı, bu kişilerin ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırmasının da şart olduğu- Dava harcı diğer dava şartlarından önce geldiğinden, dava harcının yatırılması sağlanmadan teminatın yatırılıp yatırılmamasının hukuki sonucunun da olmadığı- İhalenin feshi davalarında, mahkemece öncelikle davacıya nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine uygun şekilde süre verilip, harç yatırılırsa, teminat şartına ilişkin işlemler yeniden yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Borçlu lehine taşınmazlarını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer alan ...........’ nin şikayetçi şirketin maliki olduğu iki taşınmaz yönünden işbu şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekeceği, buna göre mahkemece, şikayetçi .............. yönünden ihalenin feshi isteminin, ......... ada ..........parselde kayıtlı ........ nolu bağımsız bölüm ile ........ ada ....... parselde kayıtlı ..... nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar hakkında aktif husumet yokluğundan reddi ile para cezasına yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- Şikayet eden .........’ nin 3993 ada 341 parselde kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm, 4160 ada 78 parselde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölüm ile 1625 ada 6 parselde kayıtlı 21 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar hakkında ise şikayetin esastan reddine, şikayetçi ..... Ltd Şti’ nin ise 4485 ada 74 parselde kayıtlı 13 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddi ile diğer bağımsız bölümler yönünden şikayetin esastan reddine karar verilmekle 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve Anayasa'nın 13.maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelleri üzerinden para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davayı kabul etme yetkisinin ancak kendisine karşı dava açılmış olan kişiye yani davalıya ait olduğu- Dava ehliyeti olmayan davalıya karşı veya onun tarafından yapılan usul işlemlerinin geçersiz olduğu, ancak kanuni temsilcinin davalıya karşı veya onun tarafından yapılan işlemlere icazet verebileceği, davaya kabul beyanının aynı zamanda vesayet makamının iznini gerektireceği- İlk derece mahkemesi kararının, bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesinin ve tüm mirasçıların davada yer almasının zorunlu olduğu- Taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemeyeceği; kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerektiği-  Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Kanunda hüküm bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı- Hakem heyetinin bilirkişi seçimine karar verebileceği (HMK 431)- İtiraz Hakem Heyetince, davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ve kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde alt ekstremite rahatsızlığı yönünden ilgili yönetmelik hükümleri de dikkate alınarak maluliyet oranının belirlenmesi için yeniden rapor alınması, akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olmasının davanın usulden reddini gerektirdiği- Davacı tarafından verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden arabulucuya başvurulduğu ve son tutanağın bir örneğinin görevli asliye ticaret mahkemesinde davanın açıldığı tarihten önce dosyaya sunulduğu anlaşılmakla, dosyaya sunulu bu tutanağın ilk dava açılmasından önce sunulması gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu-