6. HD. 27.12.2022 T. E: 2021/5160, K: 6109
Mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yararın ortadan kalktığı, açıklanan nedenlerle, tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
HMK 125/2. maddesi gereğince davanın açılmasından sonra, dava konusu alacak davacı tarafından devredilecek olursa devralanın görülmekte olan davada davacı yerine geçerek davaya kaldığı yerden devam edeceği, işbu dosyada itirazın iptali davası bakımından davacı taraf sıfatının sona erdiği, bölge adliye mahkemesince, bu husus dikkate alınmadan taraf sıfatı sona ermiş olan temlik eden davacı huzuru ile yargılamaya devam olunmasının doğru olmadığı-
Davacının davalılara ait işyerinde tarım işinde çalışırken oluşan kazada arkadaşını kurtarmak isterken yaralanması sonucu, uzun süre hastanede yattığı, ameliyat olduğu ve çalışma yeteneğinin kaza nedeniyle azaldığı, bu iş kazasının davalıların gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamış olmalarından ötürü meydana geldiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep ettiği somut uyuşmazlıkta-  Kesin süre içinde, davacının iş göremezlik oranının tespiti için, muhtıra çıkarılmasına rağmen bu eksikliği tamamlamadığı, mahkemece kesin süre içinde eksik hususun yerine getirilmemesi durumunda delilden vazgeçmiş sayılacağı konusunda ihtar yapıldığı, bu nedenle davanın maddi ve manevi tazminata esas teşkil eden sakatlığını ve vücudundaki estetik bozukluğu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesine; ve bu kararın maddi anlamda kesin hüküm oluşturacağı-
Mahkemece hükme esas alınan Yargıtay ... Hukuk Dairesi’nin ilamında, üçüncü kişi tarafından açılan davanın reddine karar verildiği oysa ki, temyiz konu dava da mahkemece alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ve İİK 99. maddesi uyarınca açılan istihkak davasının reddine karar verildiği, bu haliyle dava üçüncü kişi lehine sonuçlanmış olacağından üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabulü ile mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğu sonucuna ulaşılacağı, bu durumda, üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkan davalı borçlu aleyhine kurulmuş bir hüküm söz konusu olduğundan, borçlunun istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Limited şirket müdürlerinin azli talebine ilişkin dava açıldıktan sonra yapılan şirket genel kurulunda şirkete davalı dışında davalı yerine yeni bir müdür tayin edildiğinden, davanın açılışından sonra yapılan bu genel kurul ile davacının, davalının şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkin davaların konusuz kalıp kalmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği-
3. kişi ........ Ltd. Şti.'nin, asıl borçlu .............. Tic.Ltd.Şti.'ne, 89/2. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile 2014 yılına ait ticari defterlerle birlikte banka hesapları ile her iki şirketin 2014 yılına ait defter kayıtlarını oluşturan defter ve belgelerin (Fatura, Çek, Teminat Mektubu, Avansla ödemeleri, Ödeme belgeleri, Banka dekontları vb. evrakların) üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/2. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun 3. şahıs şirketten kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri yerine, yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmakla, bu sebeple ticari defterlerin temini için, defterlerin ibraz edilmesi hususunda taraflara HMK'nun 220/3.maddesi ve HMK'nun 222/5. maddesi ihtarını içeren meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun olarak tebliği ile sonucuna göre HMK'nun 222/5. maddesi gereğince bir karar verilmesi gerekeceği- Borçlu şirket ......... Ltd.Şti'nin davada taraf sıfatı bulunmamasına rağmen mahkemece gerekçeli karar başlığında borçlunun davalı taraf olarak gösterilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece hükmün "5. paragrafında" vekil ile temsil edilen ve vekalet ücretine hak kazanan tarafın davalı T. İnş. Eml. Tic. Ltd. Şti olmasına rağmen sanık olan H. T. lehine"...Davalı H. T. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden...." şeklinde hüküm kurularak tereddüde yol açılmasının isabetsiz olduğu-
Verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olduğundan, icra mahkemesince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı .........'in ancak kendi maliki olduğu ......... ada ......... parselde yer alan ......... nolu bağımız bölüm yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun yalnız bu taşınmaz için ihalenin feshi talebinde bulunabileceğinin kabulü gerekeceği- Şikayetçi ............'in isteminin dava dışı ipotek malikine ait ..... ada ..... parsel yönünden aktif husumet ehliyeti olmadığı göz önünde bulundurularak nispi harç alınmadan ve teminat gösterilmesi şartı yerine getirilmeden sonuca gidilmesinin, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu- Taşınmazlardan 5 no'lu bağımız bölümün ihale tarihinin 04.01.2022 olduğu icra mahkemesine 10.02.2022’de yapılan ihalenin feshi şikayetinin yasal yedi günlük süreden sonra olduğu sabit olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, şikayetçi asıl borçlu ............... İletişim…Ltd. Şti’nin ....... ada .......... parsele yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi ile para cezasına yer olmadığına hükmedilmesi gerekeceği-
89/1 haciz ihbarnamesine itiraz eden davalı .........'ın yargılama aşamasında vefat ettiği, mahkemece davalının mirasçılarından ........'ın alınan beyanında annesi, kendisi ve üç kız kardeşinin mirası reddettiği, ancak ağabeyinin mirası reddetmemiş olduğunu belirtmesi karşısında, mahkemece davalı ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçısı ağabeyinin davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğunun görüldüğü, ohalde, mahkemece davalı ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçısı ...........'ın davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekeceği- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağının İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanacağı ve hükmedilecek tazminat miktarının haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacağı, İİK'nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişinin haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edileceği, İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırının haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemeyeceği-