Tahliye taahhüdündeki tahrifatın kim tarafından paraf edildiğinin belirlenmemesi halinde, uyuşmazlık yargılamayı gerektireceğinden, icra mahkemesince ‘tahliye talebinin reddine’ karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için takibin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerektiği (zorunlu dava arkadaşlığı), temerrüt ihtarı yerine geçen takipteki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından, bu şekilde yapılmayan takip sonucu düzenlenen ödeme emrinin davacıya tahliye hakkı vermeyeceği-
İİK.nun 63. maddesine göre borçlu davalının yargılamada itiraz sebeplerini genişletmesi ya da değiştirmesi de mümkün bulunmadığından, davacıların yargılamada beyan ettikleri ve açıkladıkları aylık kira bedellerine göre hesap edilen ve icra takibinde kesinleşen aylık kira parası üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesi gerekeceği-
Borcun istenebilmesi için öncelikle borcun muaccel olması gerekeceği-
Davacı tarafın davalılar vekilinin itirazı üzerine itirazın iptali için Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı anlaşıldığından, itirazın iptali davası açıldığına göre mahkemece itirazın iptali davasının bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İ.İ.K. 269/1 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken B.K.’nun 260. maddesindeki otuz günlük süre beklenilmeden tahliye isteminde bulunulduğundan, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmelerinde , kiralayanın kiralananın tamamında malik olmasının gerekmediği-
Borçlu-kiracının kira ilişkisine ve kira sözleşmesindeki imzasına açıkça çıkmamış olması halinde, İİK.’nun 269/II. maddesi gereğince kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağı-