3. HD. 13.04.2017 T. E: 2015/19411, K: 5208-
3. HD. 10.04.2017 T. E: 2015/19113, K: 5000-
3. HD. 03.04.2017 T. E: 2015/17019, K: 4507-
3. HD. 03.04.2017 T. E: 2015/18306, K: 4403-
İşyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ve bina malikinin sorumluluğuna dayalı rücuan tazminat istemine ilişkin davada davalıların ancak sebep/sonuç bağını kesen, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru veya mücbir sebep var ise bunları kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabileceği- Sigortalı işyerinde çatıdan giren sular nedeni ile hasar oluşmuş ve alınan bilirkişi raporunda hasarın aşırı yağıştan oluştuğundan bahsedilmiş ise de olay tarihinde il genelinde valilik oluru ile "Genel Hayata Etkili" kabul edilen yağışlar nedeniyle Bakanlar Kurulunca alınan bir afet kararı olmamasına ve bu yağışların mücbir sebep sayılmamasına göre bina maliki davalının sorumluluğunu ortadan kaldıran bir durum olmadığı-
Davacının aracının yol üzerinde bulunan davalı idarenin sorumluluğundaki rögarın açılması sonucu hasara uğradığının, ekspertiz raporu ile tespit edilen hasar bedelinin sigortalıya ödendiğinin, alacağın rücuen tahsili için iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğu belirtilen ve davalı tarafından da şehiriçi ulaşım yollarının yapımı, bakımı ve onarımından ilgili belediyenin sorumlu olduğunun belirtildiği davada, İSKİ’nin bakım ve denetim görevi bulunduğu gözetilmeden hasara ilişkin sorumluluğun ilgili Belediye Başkanlığına ait olduğu, davalı İSKİ’nin kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddinin doğru olmadığı; davalı ile dava dışı ilgili belediye arasındaki iç ilişki sorumluluğu, zarar gören üçüncü kişi olan sigortalının halefi davacı sigorta şirketine karşı ileri sürülemeyeceğinden TBK. mad. 69 uyarınca, kusursuz sorumluluğu bulunan davalının eylemi ile meydana gelen hasar arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 15.01.1997 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli olması nedeniyle 15.01.2007 tarihinde sözleşme süresinin dolacağı, bundan sonra 15.01.2007 tarihinden itibaren de 10 yıllık uzama süresinin başlayacağı, davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık uzama süresinin dolmadığı-
Davanın her iki tarafı da tacir olup, davanın sebebini oluşturan taşınmaz da davalının ticari faaliyetinde kullanmak üzere kiralandığından sözleşme ile faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği-
Vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında alacak istemine ilişkin davaların on yıllık zamanaşımına tabi olduğu-