Bakanlıkların Devletten ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı, ancak Devletin organı olarak «taraf ehliyeti»ne sahip oldukları–
Alacaklının takip talebinde «haciz yolu»nu seçtiğini bildirmesine rağmen borçluya «iflas ödeme emri» gönderilerek daha sonra iflas davası açılamayacağı—
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçıların hakkında, yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–
Yabancı para alacağını içeren ve kambiyo senedi niteliğini taşımayan bir senede dayanarak «takip tarihindeki kur üzerinden» takip yapan alacaklının, takip tarihinden tahsil tarihine kadar borçludan «yasal faiz» isteyebileceği–
HUMK. (şimdi, HMK) ve İİK’da «dahili dava» kurumu düzenlenmemiş olduğundan, takip talebinde «borçlu» olarak gösterilmeyen müşterek (müteselsil) borçlunun -sonradan takip harcı yatırılmak suretiyle dahi olsa- önceki (başlamış) takibe dahil edilemeyeceği (bu borçluya, ayni dosyadan ödeme (icra) emri gönderilemeyeceği)–
Alacaklının takip talebinde, alacağının yabancı para -Dolar, Euro gibi- olarak aynen tahsilini istemeyeceği–
Alacaklının, takip talebinde, ödeme tarihindeki kur farkından doğan talep hakkını saklı tutarak, takip tarihindeki kur üzerinden takipte bulunabileceği–
Takip tarihinden sonra -avukata- verilen vekaletnamenin, takibe icazet verildiğini ifade edeceği–
HUMK (şimdi; HMK) ve İİK’da «dahili dava» kurumunun düzenlenmemiş olduğundan, takip talebinde «borçlu» olarak gösterilmeyen müşterek (müteselsil) borçlunun -sonradan takip harcı yatırılmak suretiyle dahi olsa- önceki (başlamış takibe dahil edilmeyeceği (bu borçluya, ayni dosyadan ödeme (icra) emri gönderilemeyeceği-