Takip talebinde yazılı sözleşmeden ya da senetten bahsetmeyen alacaklının, daha sonra «itirazın kaldırılması» duruşmasında, yazılı sözleşme ve senede dayanamayacağı–
Köy muhtarlığının, 4081 s. Kanunun 15. maddesinden kaynaklanan alacağının İİK.’na göre değil, 6183 s. Kanuna göre tahsil edilebileceği–
Takip talebinde istenen ve -itiraz edilmediği için- kesinleşen faiz oranını, icra müdürünün sonradan tahsilat sırasında kendiliğinden değiştiremeyeceği–
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçılar hakkında yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki içtihatlarda bahsi geçen 04.05.178 Tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–
İlamın tarafı olmayan ve ilamda lehine hüküm kurulmamış olan kişinin takip hakkı bulunmadığı, «sıfat»ın kamu düzenine ilişkin olup, takibin ve davanın her safhasında re’sen nazara alınması gerekeceği–
İlamda yazılı «inkar tazminatı» ile «yargılama giderleri» ve «vekalet ücreti» alacağına, «takip tarihi»nden değil «ilam tarihi»nden itibaren faiz istenebileceği–