Takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği gibi, harca esas değer olarak da Türk Lirası karşılığı belirtilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde; 13.01.2022 tarihli İlk Derece Mahkemesine yönelik olarak yasal süresinde süre tutum dilekçesi sunulup, gerekli harçların yatırıldığı öte yandan, Bölge Adliye Mahkemesi kararında ifade olunduğunun aksine, mahkeme gerekçeli kararının davacı/borçlular vekiline 16.04.2022 tarihinde elektronik yolla tebliğ edildiği, akabinde gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde UYAP sisteminden gönderildiğinin ileri sürüldüğü, işbu neden ve re'sen UYAP kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; borçlular vekilince, gerekçeli istinaf dilekçesinin yasal süresinde 18.04.2022 havale ve 26.04.2022 tarihli olarak dosyaya gönderildiği ve borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde ifade olunan; yasal sürede gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulduğu iddiasının yerinde olduğu anlaşıldığından; Bölge Adliye Mahkemesince, borçlular vekili tarafından gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği gözetilerek, gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde ve ödeme emrinde alacak sebebi olarak ............. de meydana gelen yangın ve işlemiş faiz miktarı gösterildiğinin, bu şekilde İİK.'nun 58/3. maddesinin aradığı faizin işlemeye başladığı gün ve faiz miktarı gösterilmesi şartının karşılandığının, işlemiş faizin fahiş olup olmadığı hususunun takip şekli itibari ile takibe itiraz konusu olduğunun, somut olayda da ............'de icra dosyasına takibe itiraz edildiğinin anlaşıldığı, somut olayda borçlunun istemi itiraz konusu olup şikayet konusu olmadığından İcra Mahkemesince şikayetin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin ve BAM tarafından da istinafın esastan reddine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Takip tarihi 11.10.2022 olup, UYAP sisteminde kayıtlı olan aynı tarihli takip talebinde 1.000.000,00 USD alacağın tahsili istenilmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği gibi, harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığının görüldüğü, her ne kadar, 17.10.2022 tarihinde yine UYAP sistemine yüklenen takip talebinde harca esas değerin 18.619.400 TL olarak elle yazıldığı ve alacaklı vekilince de imzalandığı görülmüş ise de; takip tarihindeki bu eksikliğin sonradan tamamlanması sonuca etkili olmayıp, UYAP sisteminde iki ayrı takip talebinin bulunmasının da usule uygun olmadığının kabulü gerekeceği, o halde, İlk Derece Mahkemesince, UYAP sisteminde kayıtlı ilk takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Uyapta kayıtlı takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği gibi, harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığı anlaşıldığından takibin iptali gerektiği- Borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden takip talebindeki eksikliklerin giderildiği, ancak ödeme emrindeki eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmiş ise de  takip talebi ve icra emrinde yabancı para alacağının aynen tahsili talep edilmiş olup, TBK kapsamında alacaklıya tanınan seçimlik haklardan hangisinin tercih edildiğinin gerek takip talebi gerekse icra emrinde gösterilmediğinin anlaşıldığı, o halde ilk derece mahkemesince, yabancı para alacağı olan EURO alacağının aynen tahsili talep edilmekle birlikte bu alacağın hangi tarihteki kur üzerinden istendiği belirtilmediğinden davacı borçlu yönünden re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra takip dosyasında, şikayetçi hakkında hali hazırda düzenlenmiş iki ayrı takip talebi bulunmakta olup, Bölge Adliye Mahkemesinin ilk takip talebindeki eksikliklerin yeni takip talebi ile giderildiğinden bahisle şikayete konu ilk takip talebinin hükmü kalmadığı gerekçesinin aksine, şikayete konu ilk takibin iptal edilmediği sürece ayakta ve geçerli olduğu, dolayısıyla şikayetçinin takibe dayanak bonoda isim ve imzası bulunmadığı halde şahsen borçlu sıfatı ile gösterildiği takip talebinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, şikayete konu takip talebi hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlk Derece Mahkemesince resen yapılacak inceleme ile 26.07.2018 tarihli ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığı harca esas değer olarak gösterildiği ancak ödeme emrinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği bu nedenle ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği olayda; yabancı para alacağı üzerinden ödeme emri düzenlenemeyeceğinden bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olup, takibin her safhasında resen göz önünde tutularak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin gerektiği ve bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olduğundan tarafların bu eksikliği daha önce öğrenmiş olmasının sonuca etkisinin bulunmadığı- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; alacaklı vekilinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi uyarınca seçimlik hakkını dövizin tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı olarak talep ettiği, icra harçlarının tahsili için takip talebinde dövizin Türk Lirası karşılığının gösterildiği, bu nedenle ödeme emrinde Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle direnme kararının genişletilmiş gerekçeyle onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-